Konya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.55
  • EURO
    34.90
  • ALTIN
    2430.3
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66262.1$

BÜYÜK ŞİRKETLER VE YOKSULLUK

11 Aralık 2020, Cuma 09:10

İSO, her yıl Türkiye’de faaliyet gösteren en büyük sanayi kuruluşlarını yaptığı bir takım farklı değerlendirmelerden sonra açıklıyor.

Türkiye’nin  en büyük 500 sanayi kuruluşunu, İSO’nun bu çalışmasından sonra öğreniyoruz.

Türkiye’nin, ikinci en büyük 500 sanayi kuruluşunu da aynı şekilde İSO’nun, bu çalışmasından sonra öğreniyoruz.

Konya’da ilk 500’de yer alan sanayi kuruluşlarımız var.

Konya’da  ikinci 500’de yer alan ticari ve sanayi kuruluşlarımız var.

Bu kuruluşların yıllık cirosu 3-12 milyar arasında değişiyor.

Mesela bir çiftçi kooperatifinin bünyesinde ve çiftçilerin alın teri ile vücut bulan, varlık gösteren bir holdingin  cirosu geçen yıl, 12 milyara yaslanmıştı.

Bu sonuçlardan gurur duymamız lazım.

O kuruluşlar bu şehrin ve ülkenin zenginliği.

Öte yandan ulusal ve uluslararası ölçekte faaliyet gösteren başka büyük şirketler de var şehrimizde.

Mesela, büyük gıda toptancıları var.

Büyük uncular var.

Makarnacılar, bulgurcular var..

Yağcılar var.

Yemciler var.

Sütçüler, peynirciler, yoğurtçular var.

Elektirik Dağıtım şirketleri var.

TÜMOSAN var.

Çimento Fabrikası var.

Büyük tekstil firmaları, konfersiyoncular var.

Sırf şehir merkezinde  15-30 arasında şubesi olan marketler var.

Büyük tüccarlar var.Bunların çoğu hem ihracat hem de ithalat yapıyor.

Velhasıl olmayan yok, şok şükür..

Zengin bir şehrin insanlarıyız.

Kimse bize kızmasın ama bazıları son yirmi yıl da ticaretinde roketledi. Anlayacağınız uçtu.. “At binenin, kılıç kuşananın” mı demek, yoksa düşünmek mi lazım  karar veremiyor insan.

Zengin bir şehirde yaşıyoruz..

ŞEHİR ZENGİN FAKAT YOKSULLAR DA ÇOK FAZLA

Önceki gün bu sütunda Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından pandemi döneminde, yoksullara yapılan ayni ve nakdi yardımları yazmıştık. Tam 138 bin ailenin belediyeden yardım talebinde bulunduğunu ve belediyenin diğer merkez ilçe belediyeleri ile birlikte imkanlarını bir araya getirerek, 138 bin aileye yardım yaptığını da özellikle belirtmiştik.

Büyükşehir Belediyesi’nden yazının çıktığıi gün bir yetkiliyle telefonla görüştük..

Konu belediyenin yaptığı yardımlardı.

Konuştuğumuz yetkili bize aynen şöyle dedi: “Yazınızda ifade ettiğiniz 138 bin aile sayısı doğru.. Bu ailelerin toplam sayısı ise 476 bin 544”

Değerli okuyucular il nüfusumuz 2 milyon 200 bin.

Büyükşehir Belediyesi’nden  son altı ay da yardım alan insan sayısı ise 476 bin 544..

Korkunç bir manzara  duruyor karşımızda.

Bu durum nasıl ifade edilebilir, nasıl anlatılabilir, nasıl açıklanabilir bilmiyorum?

İl nüfusunun, 1/4’ü yardıma muhtaç hale gelmiş nerdeyse.

Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, bu derin yoksulluğu vicdanında hissetmiş olmalı ki, son altı ay da bu insanlara belediyeden toplam 49 milyon lira yardım yapılmasını sağladı. Yani önceki gün de ifade ettiğimiz gibi, 138 bin ailenin sofrasına birer kaşık yağ koyabildi başkan. Daha fazlasını belediye imkanları ile istese de yapamaz.. Buna belediyenin gücü yetmez.

Ne yapmak lazım, ne yani derseniz? Söyleyelim..

Aslında yapılması gereken iş çok basit.

Hani hamaset yaparken, kişisel reklamlarımızı yaparken diyoruz ya.. “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir” diye.. İşte tam da buna yapmak lazım. Peygamber efendimiz Hz.Muhammed (S.A.S)’in bu mübarek sözünün gereğini yerine getirmek lazım..

Öyle bedava yok.. Madem  küçük büyük  hesaplar için “Komşusu aç iken, tok yatan bizden değildir”  diyorsan, gereğini de yapacaksın.

NASIL MI?

Vallahi aslında siz onun nasıl olacağını çok iyi bilirsiniz.. Ama ben nacizane fikrimi söyleyebilirim. Toplumun güvendiği mutemet insanlar var bu şehirde.. Hadi ben  helal/haram konusunda son derece hassas ve yanısıra yoksulların acısını yüreğinde  taşıyan birisini söyleyim.. Mesela, Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk.. Bu şehirde bir çok insan onun düzügünlüğünü ve hassasiyetini yakından biliyor. Üstlendiği görevleri şan/şöhret ve gelecekte siyasi hesap için yapmadığı da biliniyor. Dolayısıyla holdingler, büyük şirketler, büyük tüccarlar, yoksullara yardım için Selçuk Beyden önderlik yapmasını isteyebilir.

Selçuk Öztürk’ün başkanlığı’nda 8-10 kişiden meydana gelen aralarında KSO,KTB başkanları ile  firma  temsilcilerinin bulunduğu bir komisyon kurulabilir. Bir ofis ortamında gönüllü çalışan insanlar bir araya getirilebilir. Yukarıda bahsettiğimiz holdinglerden ve şirketlerden yoksullara verilmek üzere yardım talep edilebilir.. Bir havuzda toplanacak paralar bankalarda muhafaza  edildikten sonra yoksul insanlara ulaştırılabilir. Bu ya da buna benzer fikirlerin vücut balması halinde toplumda güven zaafına uğrayan bir takım vakıflar, dernekler bu işe karıştırılmayabilir..Siyaset kurumunun ise hiç karıştırılmaması gerekir..

Peki bu işi üstüne vazife edinecek başka adam yok mu?

E  tabi var canım. Onu da yoksullara yardım kampanyası  şayet düşünülürse  gerisini ve gayrisini de bu işe karar verecek  olanlar düşünsün. Biz böyle bir işin gerçekleşmesi halinde en düzgün şekilde,  işin tabiatına uygun ve dedikoduya mahal vermeden  götürme  yeteneği olan bir isimden söz ettik.

İSO’nun açıkladığı Türkiye’nin  en büyük 500 sanayi kuruluşu arasında, 45 fabrikası olan bir çitçi kuruluşu var.. Şeker başta olmak üzere, enerji üreten, elinde kömür olan,un, bulgur, ayçiçek yağı, atıştırmalık, içecek, süt ve süt mamullüre, et ve et mamülleri üretimi  olan büyük bir  işletmeler bulunuyor.  Yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine yardım için listenin başına yazılmalı bu holding. Önümüzdeki altı ay boyuncu  bir kaç bin yoksul aileye  şeker,  kömür , gıda verse varlığından bir şey kaybetmez. Başka şeyler de verebilir. Toplamda 5-10 trilyon lira gibi bir yardım bu şirketin cirosu yanında, ancak kuruşla ifade edilebilir. Sonra başkanları da sever böyle işleri. Siyaset uğruna gösterdiği cömertliği, yoksullar için de gösterse ne olur, ne kaybeder?

İSO’nun ilk 500’ünde yer alan  bir firma  başka yardımlar yapabilir.

İSO’nun ikinci 500’ünde yer alan bir başka firma başka  yardımlar yapabilir.

Bu değerlendirmeye yani İSO’nun değerlendirmesi dışında  büyük şirketler de var bu şehirde.

Demem o ki, Büyükşehir Belediyesinin sosyal yardım desteği sağlağıdı ailelere iş dünyasınında destek vermesi bir sosyal  sorumluluktur.. İslamın emridir.  Bu arada  yoksul ve yardıma muhtaç ailelerin listeleri belediyede mevcut. Ordan faydalanılabilir.

Bunun sağlanabilmesi için  önce niyet sonra organizasyon gerekiyor.

Ekonomi uzmanları  Türk ekonomisinin altı ay daha darlık yaşacağının  öngörüsünde bulunuyor. Bu süreçte, bu şehirde yaşayan yoksul ve dar gelirli ailelerin düzenlenecek  kampanyalarla ellerinden tutulması mümkün.

Haddimiz değil ama yoksul ve yardıma muhtaç aileler belki hatırlanır düşüncesiyle yazdık.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.