BİZİM BAŞKANLAR İYİ ÇIKTI

Yerel seçimlerin üzerinden 1.5 ay geçti.             

İstanbul’u saymazsak mazbatasını almayan ve başkanlık koltuğuna oturmayan belediye başkanı yok. Koltuğa  oturdular fakat bazı yerlerde eski/yeni başkanlar arasında  karşılıklı tartışma ve suçlamalar devam ediyor.

31 Mart’ta İyi Parti’den, MHP’ye geçen belediye başkanlıkları oldu.

MHP’den, Ak Parti’ye geçen belediye başkanlıkları oldu.          

AKP’den, MHP’ye geçen belediye başkanlıkları olddu.

AKP’den de, MHP’ye geçen önemli belediye başkanlıkları oldu.

Eski/yeni belediye başkanları arasında tartışma ve suçlamalar, el değiştiren belediye başkanlıklarında normal karşılanabilir. Sonuçta böyle yerlerde farklı siyasi partilerden farklı siyasi görüşlere sahip olan başkanın birisi gitti, bir başkası geldi. Elbette  yeni gelen gidenin icraatlarını kendine göre değerlendirecek, eleştirecek ve kötüleyecek. Ya değilse başka nasıl  farklı olunabilir, taraftarlarını nasıl motive edebilir?

El değiştiren belediyelerde  göreve gelen yeni başkanlar bugüne kadar bir çok konuda açıklama yaptı. Mesela belediye  borçları, başkanların lüks ve şatafatı, ihale yolsuzlukları, adrese teslim ve şahsa özel ihaleler, derneklere, vakıflara  belediye bütçesinden yapılan ve  ölçüsü kaçırılan yardımlar, bankamatik memurluğu. Bu ithamların bır kısmı iddia olarak kaldı ve ispat edilemedi.

Bazı  yerlerde belediye başkanlarının örneğine  az rastlansa da, belediye bütçesinden çarşaf, çok sayıda pahalı tesbih,terlik, kıyafet ve özel eşya  aldığı göreve gelen yeni başkanlar tarafından kamuoyu ile  paylaşıldı. Yine el değiştiren bazı belediyelerde belediye borçları kamuoyuna açıklandı. Böyle  belediyelerin borçları afiş haline getirilerek, belediye binalarının girişine asıldı. Borçlar afişe edilirken reklam yapılmış oldu aslında.               

Yineleyecek olursak bir partiden başka bir partiye geçen belediyelerde bu  durum fazla hoş olmasa da normal karşılanabilir.

Bir de eski ve yeni başkanın Ak Partili olduğu belediyeler var. Ak Partili bazı  belediyelerde önceki döneme ait icraatları yeni başkanların yerden yere vurmasını, bazı yerlerde de eski başkanların yeni başkanları eleştirmesini anlamak  pek kolay olmuyor. Bu durum kaybedilen  koltuk ve makam olayı  olarak açıklanamaz. Sonuçta ortada  parti var, parti hiyerarşisi denilen bir gerçek var. Bu gerçeğe rağmen Ak Partili bazı belediye başkanları birbirine saldırıyorsa, ki saldırıyor ve sallıyor bu sürece   “durun”  denilse galiba iyi olacak.Münferit gibi görünen olaylar günün birinde örnek teşkil edebilir.

Ak Partili bazı belediyelerde eski/yeni başkan arasında suçlama niteliğindeki sözlere bir bakalım.Bunlar basına yansıyan sözler. 

- AKP’li eski başkandan, AKP’li yeni başkana  zam eleştirisi,

-AKP’li yeni başkan, AKP’li eski başkanın adamlarını kovdu,

-AKP’li yeni başkan, AKP’li eski başkanın sekreterini gece bekçisi yaptı,

-AKP’li yeni başkan, AKP’li eski başkanın basın danışmanını çöpcü yaptı,           

-AKP’li yeni  başkan, AKP’li eski başkanın adamlarına mobbing uyguluyor,

Bu ve buna benzer daha başka açıklama, eleştiri  ve suçlamalar. Karşılıklı suçlama ve tartışmalar aynı partiye mensup belediye başkanları arasında olunca dikkat çekiyor.

En son bayramdan sonra büyük bir  ilçenin  Ak Partili yeni belediye başkanı, ilçenin Ak  Partili eski belediye başkanına fena bir şekilde yüklendi. 387 personelin çalıştığı o belediyede yeni başkan, geçmiş dönem belediye borcunun 130 milyon lira olduğunu açıkladı ve şöyle dedi “ Belediyeyi yerinde bulduğuma şükrediyorum. Hani müslümanlık, hani ahlak?”  Basında yer alan bu sözler gerçekten doğruysa çok sert olmuş.

Şimdi aynı partiye mensup insanlar arasında  yaşanan bu tartışmalardan sonra bizimkilere bakıyorum.

Bizim belediyelerin borçları yok mu? Hiç olmaz olur mu, elbette var.

Hem de geçmişten gelen borç yükünün altında ezilen belediyelerimiz var. Bu yüzden önümüzdeki bir kaç yıl belki de rutin  işler dışında imkansızlıktan dolayı hizmet yapamayacak olan belediyelerimiz var. Geçmiş dönem borçlarını ödeyemez durumda olan belediyelerimiz var. Büyükşehir başta olmak üzere, merkez ilçe belediyeleri ve diğer ilçe belediyeleri anlayacağınız önündeki yokuşu kısa zamanda çıkacak gibi görünmüyor. Fakat hiç bir başkan eski başkanı  eleştirmiyor, suçlamıyor ve saldırmıyor. Yeni başkanlarda saygı ve tesanüt hakim. Büyük bir  anlayış ve olgunluk içerisindeler. Kendilerinden önceki başkanlara  “ağbimiz, büyüğümüz” gözüyle bakıyorlar. Örneğine az rastlanan bir durum.

Herhangi bir patırtı ve kütürtüye meydan vermeden, herhangi bir  tartışma ve suçlamaya fırsat vermeden görev yapan  belediye başkanlarımızı takdir ve tebrik etmeliyiz. Ne diyelim? Helal olsun Uğur İbrahim Altay. Helal olsun Mustafa Kavuş, Hasan Kılca ve ve Ahmet Pekyatırmacı.               

Bizimkiler  gerçekten iyi çıktı hem de çok iyi çıktı. Demek ki onları aday yapanlar, başkan seçenler en isabetli kararı  vermiş.