Konya
29 Mart, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.33
  • EURO
    35.09
  • ALTIN
    2308.8
  • BIST
    9079.97
  • BTC
    70683.14$

Bir önceki yazımın devamı; ​​​​​​​

10 Mart 2021, Çarşamba 09:02

Birçok yerde ve farklı zamanlarda bu baş kaldırı halen devam etmekte ve edecek de… İnsanların bu denli boyun eğmemeleri, farklı güçleri de rahatsız etmesi kaçınılmaz olduğundan onlar da aynı zihniyette İYİLİKLE olan savaşlarına devam etmekteler. Tarih sahnesinden bir dipnot vermeden önce Hoca Ahmet Yesevi’nin kendine edindiği meramın ve düsturun tam olarak ne olduğunu ve kötülüğe neden “Dur!” dememiz gerektiğini, günahsız ve amansız canların neden telef olmaması için çabaladığını anlamak zor olacaktır.

Malumunuz, Hz. Hüseyin Kufe’ye gitmek üzere yola çıkacağı zaman pek çok sahabe yolunu keser ve “Ya Hüseyin gitme! Sana kötülük edecekler, N’olursun gitme!” dedikleri zaman “Biliyorum ama gitmezsem ahiret gününe kadar hiç kimse zalime ‘dur’ demez” diyerek yola çıkmış ve ŞEHİT olmuştur. Bu kutlu davanın neferlerinden birisi de Hoca Ahmet Yesevi’dir.

Kötülük ile savaşmanın en büyük cephesi hiç şüphesiz Anadolu’dur. Anadolu’yu ise bu denli önemli kılan bulunduğu jeopolitik ve coğrafi konumdan ziyade insanlığın beşiği Mezopotamya’nın köklerine sahip olmasıdır.

Tarihin hayat bulduğu, medeniyetlerin doğup serpildiği, Yaratan’ın birçok peygamberini gönderdiği yerdir Mezopotamya… Bu toprakları fethetmek zor olduğu kadar hükmetmek de zordur. Günümüzde bile okyanus ötesinden gelen kirli eller bu topraklarda hala günahsız canlar alıp durmaktadır. Buranın neden bu kadar önemli olduğunu anlatmak ansiklopediler doldurur. Derin araştırmaya hacet kalmadan gözlerimizin medya da gördükleri bile yeter. Bitmez tükenmez bu savaş bin yıllardır süre gelen bir kötülüğün günümüze ulaşmış halidir.

İşte bu topraklarda güzellik hükmetmez ise kan durmayacak ve acı hiçbir zaman dinmeyecektir. Bu kanı ve zulmü dindirmenin yolu; savaşırken bile bir hukuku olan İslam dininin neferi Hoca Ahmet Yesevi’nin esas düsturu Adalet ile hükmederken gönülleri de fethetmekten geçer.Örnek verecek olursak bakınız Osmanlı’ya, bu toprakları yüzyıllarca çoğu zaman az asker ile yönetmeyi başarmıştır.

Sonuç olarak bir köşe yazısına sığmayan Hoca Ahmet Yesevi gibi birçok İslam neferinin bugüne dek süregelen düsturunu bir nebze olsun anlatmak istedim naçizane.

Kötülük, insanlık tarihinin en başından beri var ve ahiret gününe kadar devam edecek. Maksadımız Hoca Ahmet Yesevi’nin ve onun gibilerin açtığı ufukta yürüyerek kötülüğün her türlüsü ile savaşmak ve en aza indirebilmektir.

Köşe Yazımız, kendi deyişiyle noktalamak isterim.

“Sonsuz bir bozkırdır bu yürek, orduların karargâhlar kurduğu.”

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.