Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    35.03
  • ALTIN
    2429.9
  • BIST
    9722.09
  • BTC
    64300.38$

BİR HUKUKÇUNUN HASTANE TECRÜBELERİ!

31 Temmuz 2021, Cumartesi 08:48

Ülke olarak içimiz yanıyor. Bu işlerin bir tesadüf olmadığı yönündeki kötü düşüncelerimde gittikçe artıyor. Yangından dumandan bizler ne anlarız ki?

Ama iki gün önce Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanı Sayın Cevdet İşbitirici abim ile görüştüm. Cevdet abimiz sadece Konya’da değil, Türkiye’de İtfaiye Teşkilatının gelişmesinden modernize olmasına kadar tüm teşkilatlara önderlik yapan örnek bir bürokrat.

O bana diyeceğini dedi.

Bende alacağımı aldım.

Bu özel görüşmeyi de, endişelerimizi de duyarlı gazetecilik adına KONYA POSTASI sayfalarına yansıtmadık.

Eğer buralarda yıllar öncesinden yaşandığı gibi sonradan modern binalara, otellere dönüştürülürse diye düşünüp öfkemi kontrol altına almaya çalışıyorum.        

Bugün izninizle iki genç dostumun düşüncelerini yaşadıklarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

HASTANE TECRÜBELERİM HAKKINDA

Genç hukukçu dostum, Konya ülke sevdalısı kardeşim yaşadıklarını bize bu başlık altında şöyle güzel ifade ediyordu;

“Uğur Abi Selamlar,

Abi 2 günde 2 farklı hastane tecrübem oldu, belki senin vasıtan ile birilerinin dikkatini çekeriz de, vatana millete bir faydamız olur diye kısaca seninle paylaşmak istiyorum.

Birinci tecrübem Şehir Hastanesinde idi.

Hastanenin Otoparkında yeterli yönlendirme tabelalarının olmaması ve ilgili bölüm hocamızı bulmaya çalışırken epey yürümemiz ilk etapta can sıkıcıydı.

Ama sonrasında işler çok hızlı ilerledi. Giriş yaptırmak için her koridorda 2 tane görevli bayan var ve giriş yapılması için yeni tip kimlik kartlarımızın arkasındaki barkodun okutulması yeterli oluyor.

Hatta; görevli bayanlara başvurmadan hemen yanı başımızdaki Kiosk’lardan kimliğimizin barkodunu okutarak da kendi giriş işlemimizi yapabiliyormuşuz.

Kabaca 10-15 saniyede giriş yapmış olduk ve birkaç dakika sonra da doktor muayenemiz için Doktor beyin odasındaydık.

İkinci tecrübem ise Bugün Meram Tıp Fakültesinde idi.

Hem sıra beklemeyelim hem de Uzman bir Doktora muayene olmuş olalım diye bir hocamızdan 1 hafta öncesinden özel randevu aldık.

Hastanenin kangren haline geldiğini bildiğim Otopark sıkıntısını daha önceden tecrübe ettiğim için erken gittim.

Her zamanki gibi otopark bulmakta çok zorlandık, böyle yeni bir bina yapılırken otopark konusu nasıl düşünülmez diye kendi kendime söylenirken,

Her zaman yaptığım gibi hastaneyi geçince ileride Safi Toprak olan boş araziye aracımı park etmek için niyetlendim.

Bir de baktım ki bizim daha önceleri ne yapalım buna şükür diye park yaptığımız Toprak Sahanın bir kısmını bazı arkadaşlar çevirmişler, ücretli otopark haline getirmişler.

Hem millete düzgün şöyle Asfalt zeminde, işaretlemeleri yapılmış bir otopark sunmayacaksın hem de bir de ücret alacaksın. Valla akıl alır gibi değil.

Neyse asıl söylemek istediğim, Otopark mevzu değil zaten. Siz de köşenizde defalarca yazdınız, biliyorum. Artık oranın düzelmesi ile ilgili bir umudumuz yok.

Asıl işkence içeride başlıyor.

8.Kat’a Özel Öğretim üyelerinin olduğu kata çıktığımızda, anormal bir kuyruk ile karşılaştık.

Bilgisayar başında 2 tane görevli bayan var, önlerinde koridorun sonuna kadar uzayan bir kuyruk var. En az 40 kişi.

Fotoğraf çekecektimde, etik olmaz diye çekmedim.

Herkesin sinirlerinin gerilmiş olduğunu fark etmem çok uzun sürmedi.

Gözlemlediğim de 1 kişinin giriş yapılma işlemi minimum 5 dakika sürüyor. O kadar sıra bekliyorsunuz giriş yaptırıyorsunuz, Veznede paranızı ödeyip, doktorda tekrar sıra bekleyip muayene oluyorsunuz.

Sonra doktor size kan tahlili için işaretlemeler yaptığı bir kağıt veriyor, onunla tekrar bankoda ki sıraya giriyorsunuz. Görevli arkadaşın tek tek o tahlilleri tekrar girmesi ve size barkod vermesi gerekiyor.

Uğur Bey, inanın bana ben 20 sene önce Tıp Fakültesine gittiğimde de sistem aynı bu şekilde işliyordu.

Yıllar geçti, teknoloji çağ atladı, bütün işlemleri artık cep telefonumuzdan yapar hale geldik ama Tıp Fakültesinin sistemi hala bu şekilde işliyor.

Şehir hastanesinde sadece kimliğin arkasındaki kare kodu okutarak giriş yapılan sistemi buraya uygulamak çok mu zor? Bilemiyorum.

Tıp Fakültelerimiz elbette ki en güçlü bilimsel araştırmaların yapıldığı, çok değerli hocalarımızın olduğu kurumlarımız.

Ama maalesef alt yapı olarak hala geçmiş yüz yılın teknolojisini kullanıyorlar, kendilerini yenileyemediler.

Bu yenilmeyi yapmak kime düşer bilmiyorum Rektöre mi?

Başhekime mi?

Ama yürekli, elini taşın altına koyacak bir babayiğit çıkar da şu sistemi düzeltir umarım.

Uzattığımın farkındayım ama son bir gözlemim ile konuyu noktalıyorum.

Muayeneden sonra kan vermek için 1.kattaki Kan Alma biriminin kapısına ulaştığımızda yine en az 30 kişilik sıra olduğunu gördük.

Geçmiş tecrübelerimden -1 de farklı bir Kan Alma birimi olduğunu biliyordum. Oraya indiğimizde bom boş olduğunu gördük.

Ama maalesef yukarıda ki 30 kişiyi aşağı yönlendirmeyi yapabilecek bir görevli yok hastanede.

Bu tip kurumlarda sürekli bu işleyişi takip edip, tıkanma olduğu yerlerde müdahale edebilecek Koordinatörlere ihtiyaç var kanaatindeyim.

Vaktini aldım, hakkını helal et.

Saygılarımla..”

………….

Rektör hocam bu konuya mutlaka el atacaktır.

Hastane yönetimi yenilendi.

Onlarında samimiyetine ve iyi niyetlerine güveniyorum.

İnşallah bu muhteşem şifa merkezimiz hepimizin gıpta ettiği, ağlayarak girip gülerek mutlu bir şekilde çıktığımız hale gelir.

TRAFİK SORUNU BÜYÜYOR

Yine bizleri yakından takip eden gönül dostu bir kardeşim her gün sabah akşam trafikte yaşadığı çileyi şöyle güzel özetliyordu;

“Abi merhaba, bu şehir çok şanssız öyle hatalar yapılmış ki bedelini gelecek ödüyor.

Selçuklu ile Karatay’ı, İstanbul çevre yolu bölüyor.

Evler Selçuklu'da sanayiler Karatay'da.

3 Şerit giden çevre yolu üst geçitlerde alt geçitlerde 2 şeride düştüğü için sıkışıp kalıyor vatandaş köprü ağızlarında 40 dakikada evimize giremiyoruz. 

Mesai saatlerinde Adana çevre yolu kilit otogar göbeği kilit gerçekten bu kadar geniş bir şehre bu kadar trafik çilesi çektirilebilir.

Şehir planlayıcılarımıza selam olsun.

Saygılar abicim.”

…………….

Bugünlük son kez yarın için sizden bir şey rica edebilir miyim?

Ne olursunuz bugün ailecek pikniğe gitseniz de ne olur mangal yakarken söndürürken çok çok daha dikkatli olun. 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bilmek yetmez uygulamalıyız. İstemek yetmez. Yapmalıyız.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Şefik Can Caddesinde bazı hızlı sürücüler(!) en sağ şeritten süratle tüm araçları sollamayı bir hüner olarak görmedikleri zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    KONYALI HASAN
    02-08-2021 08:28

    BAZI YOLLARDA DİKEY KÖPRÜLERE İLAVE OLARAK YATAY KÖPRÜLER YAPILMASI LAZIM. DAHA AZ MALİYET DİYE YAYA GEÇİTLERİ YAPILIYOR, BUNUN YERİNE HEM YAYANIN HEMDE ARAÇLARIN GEÇECEĞİ YATAY KÖPRÜLER YAPILMASI LAZIM. ÖRNEK OLARAK ZAFER SANAYİ ÇIKIŞINDAN CUMHURİYET KARAKOLU ÖNÜNE BU KÖPRÜ YAPILA BİLİR. AYRICA İSTANBUL YOLU KAMPÜSE VARMADAN BU YATAY KÖPRÜ ŞART. BÜTÜN TRAFİK SIKIŞMASI KAVŞAKLARDA OLUYOR.

  • yorum avatar
    Oğuz Oğuz
    31-07-2021 12:16

    ( Meram ) Tıp Fakültesinden özel randevu işini bir an önce kaldırmak lâzım. Resmen vatandaşa eziyet ediliyor özel randevu adı altında. Normalde bir gün önceden yatışlı, Covid testli, 3-4 saate sündürülecek ameliyatı, özel parayı görünce 1 gün önce yatışa ve Covid testine gerek görmeden, aynı gün içinde 40 dakikalık ameliyat ile çözüveriyorlar. Hemde tamamen devletin imkânları ile.. Alacakları paranın büyük bölümüde döner sermaye ile devlete kaldığı halde bunu yapıyorlar. Otopark sorunu da iyi çözülmüş. Otoparkı ve hastane giriş kapılarını tamamen çalışan personele tahsis etmişler. Tıpkı adliye'de olduğu gibi.. sorun çözülmüş.Hukuk, adliye demişken noterin 5 dakikada çıkardığı veraset ilâmına adliyede 15 gün sonrasına randevu veriyorlar. Mahkeme ile Hakim karar verecekmiş veraset ilâmına... Burası Konya, burası Türkiye.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.