Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    64081.954$

BİR GÜNÜN MUHASEBESİ (2)

03 Nisan 2021, Cumartesi 09:02

Çünkü Kendimizi hayatımızın inancına değil de inancımızı hafife alır sadece duruma ve menfaatine göre yaşamayı tescil etme gibi bir onanmaz yaranın makyavelizmin sınırlarına doğru bir hedefi bize gösterdiğine kendimizi inandıraraktan yol açarsak hem helal hem de haram kaynakları artık mükâfat addedip şu üç günlük dünyanın sahte gülücüklerine aldanıp kendimizi mahvetmiş oluruz ve bunun ahret hesabını vermekte zorlanırız. Onun için batılılar da dünyevilik onların hayatlarının nirvanası iken Müslüman tüm işlerinde hem ahretini hem de dünyasını inancının kodlarında yürütecektir.

Eğer islama uygun yaşamıyorsan o zaman ehli bidat ile meşgulsündür. Yâda gaflettesindir. Diyelim ki sen bir bütün olarak kendi uzuvlarında İslami yaşamayı öngördün. Tüm organlarını islama adadın. O zaman her halini buna uygun yaşamak mecburiyetindesin. Yani Allah neyi emrediyorsa onu alacak ve hayatında uygulayacaksın. Evin işyerin çalıştığın ortam çarşı Pazar, banka sigorta vs. aklına gelen her türlü her şeyde hareket noktan da islamı arayacak ve onun hükümlerine ittiba edeceksin.

Uyduracaksın kendini o hükümlere ve yaşayacaksın. Sen hayat sahnende bunları yapamazsan pısırık olur sadece islamiyeti camilere ve vicdanlara hapis edersin ya da camiye gittin namazını kıldın dışarı çıktın sonra faizli bankaya gidip alışverişinde ölçünü buna uyduruyorsan o zaman sen Müslümanlıkla alay ediyor ve gerçek kimliğini duruşunu şahsiyetini gösteremiyor ve iç dünyanı mahvediyor kısaca ahretini de dünyanı da kaybediyorsun demektir.

 Bir Müslüman aynı anda hem şeytana dost hem de rahmana dost olabilir mi? Camiye git namaz kıl, sonra bankaya git faizle meşgul ol. Müslüman ehlisünnettir. Hz. Peygamber Veda hutbesinde sosyal ve ekonomik hayata dair tüm gerçekleri orada bulunanlara anlatmadı mı? Üç defa Şahit ol Ya Rab! Demedi mi? Sen Müslüman isen bulunduğun anı her an ve her şekilde islama uygun olarak tanzim ve düzene uymak zorundasın.   Adım adım yaşamak, islama uymayan her şeyden uzak durmak. Her söz ve fiiliyattan beri olmak zorundasın. Eğer Müslüman hayatına İslam terazisini alıp helale dikkat ediyorsa harama yaklaşmıyorsa sürekli olarak ehli din ile meşgul olup Sahabei Kiramın yaptıkları gibi harfiyen emirlere uyuyorsa o zaman bu altın çağı yakalamak dünyanın süper gücü haline gelmek islamın kardeşlik potasında erimek ve bir şemsiye altında bir bayrak altında olduğumuzun farkına varmak müslümanın bir uzvunun tüm müslümanların acısını ve sevincini duymak olduğu idrakine varmak uzak bir ihtimal midir?

Müslüman’ın ayağa kalkması, dünyanın insanlık öğrenmesi ve yeni bir medeniyet inkişafı ve ihyası demek değil midir?

İdrak sapmalarının ortaya koyduğu çarpık yaklaşımların yani asli kaynağından uzak duranların düşünce fikir ve davranışlarını inancından değil de islama uymayan çarpık zihniyetin ve şeytani aykırılığın mahsulü olarak devşirenlerin insanlara kazandıracağı hiçbir şey yoktur. İnsanların doğuştan kendisine verilen bir şeye inanma ve inandığı gibi yaşama isteklerine dünyevi kaygı ve ihtiraslarla müdahale ederseniz anarşi ye kulvar açtığınızı ve insanları baskı altında tutmaya çalışıp doğrudan özgürlüğüne müdahale ettiğinizi nasıl anlamazsınız? Öyleyse insana değer ver ki devlet yaşasın. Sana hayatını bahşedene gafil olmak kazanç mı? Sen kiminlesin ey Müslüman? Maddeyle mananın bütünlüğünü göremeyen bir göz, bir akıl, bir iz’an, bir irade, hak ve batılı ayırt edemeyen bir gönül, bir nizamda mıdır? Yoksa uydum kuru kalabalıklara mıdır? Karar senindir, tercih senin. Lakin hak nizamdan uzak kalanların kazandıkları ise sadece bir felakettir, Müslüman ancak islamiyetle fazilet tahtına oturur ve sıratı müstakime yol alır. Aksi felakettir elbet.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.