Konya
25 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.97
  • ALTIN
    2429.8
  • BIST
    9801.7
  • BTC
    63837.42$

Berat gecesi -2

31 Mayıs 2015, Pazar 00:00
Berat lügatte: Borçtan,  suç ve cezadan,  hastalıklardan... kurtulmak ma­nasına gelir. Mahkemece suçsuzluğu ispatlanmış,  kovuşturması,  so­ruştur­ması biten birine “berat etmiş” deriz.

Istılahta ise: Mübarek Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesi olarak ihya edilir. Bazı rivayetlerde Kadir gecesinden sonra en kudsî,  en değerli,  en be­reketli gecedir.

 Affı,  merhameti,  şefkati,  kullarına olan sevgisi sonsuz olan Yüce Rabbimiz bu mübarek gecelerde o kadar cömert ve sa­havetli davranıyor, bu gecelere hürmet eden,  ihya etmeye çalışan insan­lara o kadar farklı mua­mele ediyor ki,  müminler günahlarından,  borçla­rından,  dolayı­sıyla   çeke­cekleri azaplardan kurtulup,  berat ediyorlar.

Günahsız ve hatasız olmak sadece ve sadece Allah’a mah­sustur. Hiç gü­nah işlemeyen kul ol­maz, Peygamberler bile küçük günahlar işlemişler­dir ki,  Allah’ın bu sıfatına ortak olmasınlar.  Allah hiç günah işlemeyen kuldan zi­yade,  işlediği az günahtan pişman olup kendisine samimiyetle tövbe eden kullarını sever. Cenâb-ı Hak,  sonsuz rahmet ve merhamet sa­hibi olduğu için,  günahkâr kullarının günahlarını,  isyanlarını ve cü­rümle­rini affettire­bilmele­rine fırsat olması bakımından,  onlara mübarek günler ve ge­celer ihsan etmiş­tir. Bu sözlerin delili,  Allah Resûlü’nün şu ha­dis-i şerifidir:

“Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki,  eğer siz hiç gü­nah işlememiş olsanız,  Allah sizi toptan öldürür,  günah işle­yen,  ar­kasın­dan da tövbe ve istiğfar den bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi”. ([1])

Kullar, içten ve samimi duygularla tövbe eder,  bu kutsi ve mübarek ge­celeri değerlendirip ihya ederse,  az zamanda çok sevap kazanarak,  geçmiş­teki günahlarını Allah’a affettirip kurtuluşa           erebilir­ler.

Berat gecesi de bu fırsatlardan birisidir. Adından da anlaşıla­cağı üzere; suçlardan berat etme,  günahlardan kurtulma,  huzur ve saadete kavuşma ge­cesi manalarına gelen bu gece hakkında       Cenâb-ı Allah şöyle buyurur:

 "Andolsun o Kitab-ı Mübine ki, biz onu mübarek bir ge­cede in­dir­dik. Çünkü biz uyarıcıyızdır. O gecede her hikmetli buyruk ayrılır ve katımızdan bir emirle,  ilgilisine yolla­nır. Çünkü biz Rabbin katın­dan bir rahmet olarak peygamberler göndericiyizdir. Gerçek şu ki,  tam olarak işiten ve bilen ancak odur. . . "([2])

Bu geceye atıfta bulunulan ayetlerden de anlaşılacağı üzere; Kur'an-ı Ke­rim bu gecede Nezd-i  İlâ­hî’den melekût âlemine,  yani Allah’ın yüce katından melekler âlemine indirilmiş,  Kadir gece­sinde de,  melekler âle­minden dün­yaya inmeye başlamıştır.

 Yine kulların bir senelik amellerinin incelenip muha­sebesinin yapılması da bu gecede olduğu için, müminlerin yılbaşısı veya ikinci Kadir gecesi mesabesindedir.([3])

 Bu sebeple kâmil mü­min,  Hıristi­yanları taklit ederek,  yılbaşı kutlarız diye,  geçmiş senenin son,  gelecek se­nenin de ilk gecesini Allah'ın nehyettiği amellerle geçiren in­sanlar gibi yapamaz. Bu gece her geceden daha sakin,  daha vakur,  daha hassas ve duy­gulu olması gerekir.

Cenâb-ı Hakk'ın "Düşününüz", "Tefekkür edi­niz"“te­zekkür edi­niz-hatırlayınız…” ayetlerinin muhatabı olduğunun idraki ile bir se­neyi nasıl geçirmiş,  Allah ve ahiret için neler           ya­pabilmiş,  dünya ve dün­yalık­lara fazla mı meyletmiş? Yoksa Pey­gamberimiz (s.a.v.) in "Bugün ölecek­miş gibi ahiret,  hiç ölme­yecekmiş gibi dünya için çalışın"([4]) hadi­sindeki inceliği kavrayıp,  iki dünyası içinde müsavi çalışabilmiş mi? Za­rarda mı,  kârda mı?

Rabbinin lütfettiği bu yeni yılda nasıl bir hayat yaşa­malı,  neler yapmalı ki,  "zarar edenlerden,  sapı­tanlardan..."([5])olma­sın. Bunların tefekkürü ile tövbe ve istiğfar ederek,  ibadet ve taatlar da bulunarak, gele­cek sene ile ilgili plân ve projeler yaparak gecesini ihya eder.  

 

Dipnotlar:

1-Müslim,  Tövbe 9,  (2748).  İbrahim Canan, “Hadis Ansiklopedisi”, c. 11, s. 286.

2 -Duhan Sûresi, 3-5.

3-İbrahim Canan,  “Hadis Ansiklopedisi”,  Akçağ-Zaman Yay. c. 3,  s. 286.

4-Heysemî,“Mecmeu’z-Zevâid”,  (2143-6659).

5-Fatiha Sûresi, 7.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.