BELEDİYE ŞOFÖRÜNDEN VATANDAŞA ÇALIM! BELEDİYE İSE?

Geçtiğimiz Salı günü yani 29.05.2018 tarihinde yaşananlara şahit olduğum bir durumdan bahsetmek istiyorum. Malum ramazan ayı insanlar hem yorgun hem gergin ama bu kadarı bana biraz fazla geldi doğrusu. Niyetli iken yürek yemek orucu bozmaz nasılsa imajı veriyordu resmen. Neyse konuyu şöyle kabataslak aktarayım sizlere.

Salı günü iş çıkışından sonra birkaç işimi hallettim ve iftara da az zaman kalmasıyla tuttum alaaddin de ki teksaz durağının yolunu. Saat tam da 19.15 olduğunda 124 numaralı otobüse bindim. Gerçi otobüs demek de ayrı bir meziyet ister.O saatte o kadar uzun bir mesafeye gidecek olan otobüs en küçüğünden, miniğinden tatlı mı tatlı olanlarından seçilmiş yine. Binene de dert inene de, binerken de ite kaka inerken de ite kaka. Neyse bunu da geçtik takılmadık bindik şükür diyerek ilerlemeye başladık. Fakat ne ilerleme trafik polisi görse freni patlamış sanır. Bizim usta şoför yollar benden sorulur edasıyla bir gidiyor ki sormayın. Bırak ayakta durmanın zor olduğunu oturan yolcular da tutunacak yer arıyor. Elini kornadan hiç çekmedi diyecek kadar hem gaza hem kornaya yüklenerek eski garaja kadar geldik. Fakat o sallantı ve ani manevralara bayanın biri dayanamadı ve gitti oruç. Biraz ilerisinde eşi ve iki çocuğu oturuyor fakat adam yerinden kalkıp eşine bile bakamıyor çünkü çocukları bıraksa yerden toplayacak. Şoförün yolcu almak için durduğu esna da hafif dönerek “kardeşim biraz yavaş nereye gidiyoruz sanki bu kadar insanın içi dışı mahvoldu bak gitti hanımın orucu“dedi. Baktım adamın yüz ifadesin de bir suratsızlık, kızgınlık yok ses tonu desen gerçekten alçak ve uyarıcı tonda. Fakat şoföre öyle gelmemiş olacak ki sesini birden yükseltti sen ne diyorsun diye. ““Adam tekrar az yavaş git diyorum bir şey dediğim yok“dedi ama şoför çoktan ayağa kalktı el kol yapmaya başladı yolcuda tık yok iki çocuk kucağında oturmaya devam ediyor. Şoför durakların ilerisinde ki taksi durağını göstererek “bak orda taksiler var onlar gönlüne göre gider alırlar otuza ağır ağır götürürler seni beğenmiyorsan git onlara“ dedi. Saygısızlığa bak hele biz taksiye bineceğiz de sen camları açıp hoydur hoydur  boş araba ile sefer yaparak mı maaş alacaksın, neyin kafası bu. Olay bunla da kalmıyor ayakta laf sayarken yolcular binmeye devam ediyor tabi baktı adamdan ses yok karşılık vermiyor binen yolculara demesin mi abla bir durun da geceyim ya diye el kol yaparak.kadınlarda anlamadı ne olduğunu çekildiler kenara şoför inmek için hamle yapınca başka bir yolcu kardeşim nereye gidiyorsun iftara yetişeceğiz dedi demez olaydı. Çalımlı şoförden hemen cevap “sigara alacam beklesin işi ne bizde iftara yetişecektik“. Otobüs tıka basa dolu bide çalım atan şoförü bekliyoruz ,herkes ağız içinden söyleniyor fakat laf edip kavga edecek mecalde yok kimse de mübarek gün ama şoförde o enerji mevcut maşallah. Neyse geldi bizim asi şoför fakat gelmese miydi dedirten cinsten. Otobüs kalabalık, küçük, sıcak insanlar niyetli çekti bizim kaptan kuru kafa(koca kafa) sağa, ağır ağır eziyet ede ede ilerlemeye başladı. Dedi ya yolcu az yavaş diye inadına gözünü çıkarıyor aklı sıra bide söyleniyor yetişen yetişir yetişemeyenden banane. VAY ARKADAŞ BU NE ÖZ GÜVEN BU NE UKALALIK BU NE TERBİYESİZLİK. Sen kim için çalışıyorsun senin maaşın her ay ne için hesabına yatıyor, altındaki otobüsle yolcu taşı diye değil mi. Eee ne bu tavır ne bu hadsizlik.

Olay böyle ben çok ilerlemeden indim iftarımı evde yapabildim fakat diğer yolcuların akıbeti ne oldu bilmem. Benim asıl bilmediğim ve en önemlisi bilmek istediğim bu şoförler  böyle de  bizim belediyemiz, başkanları , müdürleri , ulaşımı dairesi yani kısacası bu işlerden sorumlu olanları nerede? Vatandaş için hizmet yapıp birde vatandaş için eziyete dönüştürmek de niye?