Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.80
  • ALTIN
    2497.6
  • BIST
    9455.25
  • BTC
    64701.26$

BANKAMATİK, KYB VE UĞUR BAŞKANA ÇAĞRI  

16 Mart 2020, Pazartesi 08:34

“Bankamatik Memuru” partilerin ve yerel yöneticilerin işe aldığı, çalışanlar kadrosuna eklediği bir takım torpilli insanları tanımlar. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de bazı kamu kurumlarında ve özellikle de belediyelerde “Bankamatik Memuru” halen var. Bakın bu durum ilk önce kamu vicdanını rahatsız ediyor.

İsrafa neden oluyor ve inançlı yöneticilerin her ortamda sorgulanmasına da neden oluyor. Neden? Partiye ve kendilerine yakın olan o insanlara haksız menfaat sağladıkları için.

Gelelim sorulara..

Büyükşehir Belediyesi’nde “Bankamatik Memuru” var mı?

Varsa onlar kaç kişi?

Ayrıca Meram, Karatay ve Selçuklu Belediyeleri’nde “Bankamatik Memuru” var mı?

Varsa onlar kaç kişi?

Pardon?

Bunu en başta söylemeliydim.

Günümüzde her kamu çalışanı aslında birer “Bankamatik Memuru”

Biz “Bankamatik Memuru” derken, işe gelmeyen ya da arada bir gelip gidenleri kastettik. Ya değilse günde beş gün haftada 40 saat işe gelen, çalışan, hak eden insanlara diyeceğemiz bir söz olamaz.

Bu insanların aldıkları para analarının ak sütü gibi helal.

Günümüzde iki tür “Bankamatik Memumuru var”

Maaş aldığı kuruma gelen ve çalışanlar,

Kurumdan maaş aldığı halde işe gelmeyen ya da arada bir kaç saat gelip gidenler

Kuruma arada bir kaç saat gelip gidenler ne yapar?

Ne yaptıklarını söyleyelim: Gazete okurlar, odada bulananlarla sohbet ederler. Millete akıl verirler.

Siyasi ve ekonomik yorumlar yaparlar. Başkanı ve onun yönetimini eleştirirler, küçük görürler. İnternet üzerinden kendi pozisyonunda olan insanlarla oyun oynarlar. Bunları yaparken haklı olarak çok enerji harcar, bitkin düşer ve yorulurlar.

Ha.. Az kalsın unutacaktım. Belediyelerde memur olduğu halde dışarda hem de bir kaç işi aynı anda yapanların olduğu iddia ediliyor. Yani memur+serbest meslek+ticaret+dernekçilik+siyaset. Küçükken “Ne ala mualla” derdik. Küçükken bunu neye söylerdik bilmem ama o söz, bugün içinde bulunulan durumu tam olarak ifade ediyor.

 “Ne ala mualla” Durum böyle.. Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur Bey olmak üzere ilçe belediye başkanlarına arz ederim. Hassasiyetine yakından tanık olmaya başladığımız Uğur başkan ve diğer başkanlar bu haksızlık karşısında bakalım ne yapacak?

SAHİ SİZ KAÇ KİŞİSİNİZ VE KYB

Bir ara Büyükşehir Belediyesi’nde aynı soyadı taşıyan ve çok yakın akraba olan 4-5 tane üst düzey çalışan vardı. Ardı arkası kesilmeyen iddialara göre aynı soyadı taşıyan bu 4-5 yönetici zamanla, 20-25 yakınını işe başlatmış. Adamlar İŞ-KUR gibi çalışmış..Bu durum saltanat mı? Evet saltanat. Yıllar önce, 1994 yılında temeli atılan saltanat günümüzde de bir şekilde sürüyor. Geçmişte aldığı eğitim, ehliyet ve liyakata bakılmadan üst düzey temsili görevlere getirilenler, medya kuruluşları ve çalışanları arasında taraf tutanlar ve kendilerini bu görevlere getiren başkanlar hakkında konuşanlar size tuhaf gelecek ama bugün de “Ayrıcalıklı adam” muamelesi görmeye devam ediyor. Ne saltanatmış ama değil mi?

Elde kılıç oraya buraya sallayıp duruyorlar.

Sallayıp duruyorlar ama “Hop..!! Buraya kadar. O günler geride kaldı” diyen de yok.

Sahi bunlar toplamda kaç kişi?

Konya’da Türkiye Yazarlar Birliği’nin Konya Şubesi var.

KYB,(Konya Yazarlar Birliği) dernek statüsünde olup yanılmıyorsam 1994 yılında kuruldu. Yine yanılmıyorsam bu derneğin kuruluşuna dönemin başkanı Halil Ürün destek sağladı.

KYB’de kuruluşundan bugüne kadar on başkan görev yaptı.

KYB’nin amacı Konyalı yazar, şair, öykücü, akademisyen, gazeteci ve televizyon programcısını bir araya getirmek ve kültürel etkinliklerde bulunmak olarak açıklanmıştı.

 Şimdi soruyorum: KYB’nin üye sayısı ne? Yani derneğin kaç üyesi var?

KYB’ye üye olanlar arasında kaç gazeteci-yazar var?

Mesela gazeteci-yazar-televizyoncu kökenli olan üye sayısı 3 kişi ya da 4 kişi mi?

Konya’da 300’ün üzerinde gazeteci var.

KYB’ye üye olan kaç gazeteci var?

 Daha çok bir birini dinleyen ve birbirleri ile konuşan, sohbet eden, kendi aralarında bir birine değer biçen ve itibar eden bir dernek nasıl olur da kamuya açık dernek statüsünde olabilir?

Türkiye Yazarlar Birliği Genel Merkezi “Sen, ben, bizim oğlan” demeden herkese kapılarını açıyor ve davet ediyor. Gazeteciler, yazarlar, fikir adamları, televizyoncular ve akademisyenler arasında ayrımcılık yapmamaya çalışıyor.

Genel Merkezde durum böyleyken TYB Konya Şubesi ne yapıyor? Bana yakın olan, beni dinleyen ve beni destekleyen bu tarafa gelebilir hesabı yapıyor.

Yahu hakikaten çok merak ediyorum: TYB’nin Konya Şubesinin üyeleri kim ve onlar kaç kişi? Bu arada kaç gazeteci bugüne kadar TYB Konya şubesine üye yapıldı?

KYB’nin binası Büyükşehir Belediyesi’nden tahsisli.

Kira yok. Belediye bu günlerde kiralık bina ararken, KYB’nin binası neden tahliye edilmiyor? Zira o civarda bulunan ve benzer faaliyetler gösteren derneklerin binaları tahliye edildi. KYB’yi farklı ve ayrıcalıklı yapan ne? Saltanat kırıntılarından duyulan endişe mi? Allah’ınızı severseniz adamları daha fazla büyütmeyin.

 Çay, kahve, kuru pasta, kek ve arada bir yemek de ya belediyelerin kasasından ya da bulunan bir sponsorun sırtından olmalı.

Uğur başkana çağrımdır: Başkan ne olur herhangi bir haksızlığa yönetiminizde fırsat vermeyin. Bizim bahsettiğimiz türdeki “Bankamatik Memurları” da aklınızda bulunsun.

Mustafa Kavuş, Hasan Kılca ve Ahmet Pekyatırmacı başkan ne olur belediyelerinizde sizler de haksızlıklara fırsat vermeyin. Hafız, ibadet ehli ve İmam Hatipli olmanın gerekleri neyse onu yapın. Yalnız biz değil herkes hassasiyet bekliyor sizden.

Bakalım ne olacak?

Hep birlikte göreceğiz.

 “Tamam, mı, devam mı” olacak.

 İnşallah “Tamam” denir ve “Bankamatik Memurları” başkanların gündemine gelir..

Sakın ola ki bu olayın tazminat tarafı falan sizleri korkutmasın. Verin gitsin. Verin ve bu dünyada da ahrette de tüyü bitmemiş çocukların ahını almayın.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.