Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2498.1
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63914.118$

Azınlıklar Ermeniler Rumlar (3)

27 Mayıs 2021, Perşembe 08:33

Batılıların başımıza ördüğü çorapların en büyüklerinden bi­ride bu Ermeni meselesidir. Bir asırdır bu yara iyileşmedi ve her sene küllenmeye başlayan yarının üstü kaşınır, yenilenir, dünya gündemine getirilir, bizi aylarca uğraştırır ve aleyhimize birçok kararlar alınır, propagandalar yapılır. Ama içlerinden zaman zaman hakkı ve doğruyu söyleyenlerde çıkıyor. ABD Kongre­sinden “Ermeni Soykırım” kararını çıkartabilmek için görüş­melerin yapıldığı bir esnada İndiyana Senatörü Robert Cansın Türkleri suçlamanın doğru olmadığını şöyleyerek şöyle demiş­tir:  “Amerika'ya geldiği­mizde 7 milyon Kızılde­rili vardı. Şimdi ise 300 bin kaldı. Bu in­sanlara ne oldu diye so­rarlarsa ne cevap veri­riz”(1)

Yakın tarihte böyle bir itiraf daha yaşanmıştır. Amerikan Temsilciler Meclisi'nde görüşülen Türkiye karşıtı yeni bir tasarı, Kongre üyeleri arasında "Türkiye'ye çifte standart uyguluyoruz" tartışmasına yol açtı. Tasarıya dair görüşmelere, Amerikan meclisindeki Türkiye algısına dair kritik tartışma damgasını vurdu. Cumhuriyetçi üye Dana Rohrabacher, tasarıya destek vermekle birlikte kararı çifte standart olarak nitelendirerek De­mokrat üye Howard Berman'la tartışmaya girdi. Rohrabacher, Berman'a "Türkiye'nin Müslüman çoğunluklu ülkelere göre daha özgür bir ülke olduğunda benimle mutabık mısınız?" diye sordu. Berman'ın "neden Müslüman ülkelere vurgusu yapıyor­sunuz?" sorusu üzerine Rohrabacher, "Bu önerge neden bölge­deki en özgür ülkeyi hedef alıyor? Bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyorum" yanıtını verdi. Berman "Türkiye, modern bir ülke ama bu alanda berbat durumda" diye konuşurken Rohrabacher şunları kaydetti: "Yahudiler odama geliyor, 'İsrail için ne yaptı­nız?' diye soruyorlar. İrlandalılar geliyor, kendileri için ne yap­tığımızı soruyor. Rumlar ve Ermeniler ise, Türkleri acıtmak için ne yaptığımızı soruyor. Evet, ilkeli olacağız ama konu Türkiye olunca korkunç bir çifte standart uyguluyoruz."(2)

Her yıl milyonlarca insanın gezdiği, ABD hürriyet hey­keli­nin önünde Hitler’in, Lenin’in, Kızılderililerin so­yunu kurutan kendilerinin, Stalin’in, Sırpların, Mao’nun...Fran­sızların Ceza­yir’de, Raunda da, İngil­tere’nin sömür­gelerinde yaptıkları zu­lüm, katliam ve soykırımları anlatan bir levha yok, sadece Türklerin  Er­menilere soykırım uy­guladıklarını anlatan tabela var.(3)

Fransa’da hâkeza; Sen nehri kıyısında heykellerin dibinde Ermeni Soykırımı ile ilgili levhalar vardır, başka hiçbir soykırım levhası yoktur. Yani dünyada “soykırım” sözcüğünün muhatabı sadece Türklerdir. Yani dünyada Ermeni soykırımından(!) başka hiç soykırım olmamıştır. Meselâ özellikle 2. Dünya Savaşında Almanlar milyonlarca sivil Fransız’ı öldürmüşlerdir, bunu an­latan hiçbir şey yok. Almanlar Fransa’dan yenilip çekilince 1944 yılında üç ay içinde Fransızlar işbirlikçi diye kendilerinden 130 bin kişi öldürmüşlerdir.(4) Bununla ilgili de bir bilgi yok.

Ermenilerin kendileri 1990 yılında Azerbaycan’da Hocalı katliamını gerçekleştirdiler, onu hatırlatan da bir şey yok, yok yok… Bu dünyada soykırım uygulayan bir Türkiye, soykırım uygulanan da bir Ermeni milleti var ve sadece onların resimleri, tabloları!..

Biz Çanakkale’de yüz binleri toprağa verirken bunlar Be­yoğlu’nda kinayesine aşırı şekilde eğlenmişler,(5) İstanbul İşgal edilecek diye hazırlıklar yapılmış, sokaklar süslenmiş, İngiliz, Fransız, Yunan bayrakları caddelerin her yerine asıl­mış.(6) Üst düzey işgal kumandanlarının kalacağı evler bile hazırlanmış.(7) Türkler bunların çok olduğu cadde ve sokaklar­dan geçemez olmuş. Türk askerlerine her gördükleri yerlerde hakarete varan sözler söylemişler, tavırlar sergilemişler.

Bu kritik günlerimizde Meclis-i Mebusanda bulunan azın­lık vekilleri ve bakanları düşman tarafına bilgi sızdırmışlar, bütün gizliliklerimizi onlara ifşa etmişlerdir.(8) Savaştan sonra Bulgar genel kurmay başkanı; “Biz Edirne’yi Osmanlı meclisin­deki gayri Müslim mebusların verdiği bilgilerle alıp işgal ettik” demiştir.(9) Bu dönemde Konya’daki azınlıklar bile Yunan bay­rakları açmışlar, yıllarca beraber yaşadıkları komşularına fiili veya sözlü hakaretler yapıp, olmadık taşkınlıklarda bulunmuş­lardır.(10)

Dipnotlar:

1 - 29.09.2000 STAR TV. 19 haberleri.   

2- Yeni Şafak Gazetesi, 22. 07. 2011.

3 - Milliyet Gazetesi, 02. 10. 1996.   

4 - Tarih ve Düşünce Dergisi, Ocak 2001 s. 54.

5 - Pierre Loti, “Can Çekişen Türkiye” 1914, Tercü. 1001 Temel Eser, s.66. 

6 - Rahmi Akbaş, a. g. e. s. 155.

7 - İlhan Bardakçı, a. g. e. s. 142, 153, 276. 

8 - Nahit Dinçer, “Türkiye’de Kültür Buhranı”, Kayınan Yay. İst. 1988, s.

        221; İbrahim Refik, “Tarih Şuuruna Doğru-2”, Albatros Yay. 7. Bas.

        İst. 2001, s. 158.

9 - Türk Edebiyatı Dergisi, Ekim 2004, sayı 372, s. 31.

10 - Caner Arabacı, “Milli Mücadele Dönemi Konya Öğretmenleri”, Konya

        1991, s. 5, 83.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.