Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.64
  • EURO
    35.29
  • ALTIN
    2503.3
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    61829.6$

AZİM – İRADE

03 Şubat 2018, Cumartesi 08:47

Belâ tufanına sabr eyleyen mânend-i Nûh âhir

Çıkar deryâ-yı gamdan bir kenâra rûzigâr ile

                                                  İzzet Molla

“Bela tufanına Hz. Nuh misali sabır ve metanet göste­ren kişi, gam ve üzüntü denizinden de bir rüzgâr ile ke­nara çıkar”

İnsan yapabileceğine inandığı her işi yapar, ama ye­nile­ceğini düşünen de sonunda yenilir. Onun için irade ve azim çok önemlidir. Cenâb-ı Allah’da: Önce azmedecek,(1) kararlı olacak, üzerine düşeni yapacak, sonra tevekkül edeceksin buyurur.

Timur’a başarısının sırrını sormuşlar o; “sabır, azim, irade” demiş. Bunu size aynel yakîn göstereyim demiş ve so­ranlardan birine; “İkimizde birbirimi­zin parmaklarını ısıra­cağız” demiş ve ısırmışlar. Karşıdaki canı acıyınca “aaaa” diye bağırarak ağzını açmış, Timur parmağını kurtarmış, ra­kibininkini epeyce gevdikten sonra; “işte benim başarım bunda gizli” demiş.(2)

O’da bir hayvandan ibret almış. Gençliğinde girdiği bir savaşta bacağın­dan ağır bir şekilde yaralanmış. Bir kenara çekilmiş ve kan zayiinden ölmeyi beklemiş. Kalk­mak kurdanmak istemiş ama mümkün değil. O esnada bir ka­rınca görmüş ve bir yiyecek parçasını bir çukurdan çıkarıp yuva­sına götürmek için defalarca uğraşmış, düş­müş, tekrar dene­miş ve 70’incide zafere ulaşıp götürmüş. Timur bundan ibret almış ve “bu hayvan bu kadar irade ve azim sahibi iken ben neye ölümü beklemekteyim?” demiş uğraşmış, o da kurtul­muş.

“Keşke kurtulmasaydı” desek bir faydası olmaz, za­man geçti, olan oldu. Çünkü: Timur Kafkaslardaki Altınordu Türk devletini tarih sahnesinden sil­miş, Rus­lara haddini bildirip duran bu devlet ortadan kalkınca, Ruslar güç­lenmiş, kuvvet­lenmiş ve Osmanlının başına belâ olmuştur. Ayrıca Osmanlı Sultanı Yıldırım Bayezid’i de Ankara Çubuk Ovasında yene­rek İstanbul’un fethini bir asra yakın geciktirdiğini tarihçiler yazarlar. 

“Keskin bıçak olmak için çok çekiç yemek gerekir.” de­mişler. Tarık b. Ziyad İspanyaya geçtiğinde gemileri yakma ve geriye dönüş ümidi bırakmama iradesini gös­termese, bu­gün adı anılmazdı.

Kartaca Kahramanı Anibal, Romalılarla savaşmak için geçit vermez Alp dağlarından geçilmeyeceğini söyle­yen bir kumandanına dediği: “Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil” sözü darb-ı mesel olmuş hâlâ dillerde dolaş­maktadır.

İbni Hacer diye İslâm Tarihinin çok meşhur bir âlimi vardır. Bu zat genç­liğinde bir medreseye gelip tahsile başlar. Ama kendini derslere veremediği, fikri, zikri, gönlü devamlı köyünde olduğu için bir türlü kafasına bilgiler gir­mez. Birkaç sene sonra “Ben bu işi yapamaya­cağım” kararıyla köyünün yo­lunu tutar. Yolda müthiş bir fırtınaya yakalanır, bir mağa­raya sığınır.

Buranın bazı yerlerinden sular damlamaktadır, bu damlayan yerlerde taşlarda, damlala­rın sürekliliği neticesi oyuklar oluşmuş. Kendi kendine tefekkür ediyor; “şu yumu­şacık su, de­vamlılığı sayesinde granit kayaları oyduğuna göre, ben neye yenilgiyi kabul ediyorum, bugün olmazsa ya­rın, öbür gün… ben bu okuma işini beceririm” kararıyla geri dön­müş, arkadaşlarına dönüş sebebi olarak bu su olayını an­latmış, bundan dolayı ona “İbni Hacer” Taşın Oğlu lâ­kabını tak­mışlar ve gerçekten çok büyük bir alim olmuş, günü­müzde bile ismi dillerde dolaşmaktadır.  İşte Azim ve irade­nin gücü budur.(3)

 

 

 

 

 

 

Dipnotlar:

1- Âli İmran Sûresi, 159.

2- Ziya Demirel-Avni Arslan, “Tarihten İlhginç Hikayeler”, Akçağ Yay. Ank. 2010, s.121.

     Hâb: Uyku, Münkir-i davayı din: Din davasını inkâr eden, Cânib: Yanı, yakını, Gamkin: Gamlı, kederli, Bende-i    makbul: makbul kul, Azad: Serbest, hür.

3- İbrahim Refik, “Kültürde Dirilmek”, TÖV Yay. İzmir, 1998, s. 157.

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.