Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.90
  • ALTIN
    2436.9
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66660.78$

  AŞI YOK, AŞI VAR

06 Ağustos 2021, Cuma 08:22

Aşının olmadığı zamanlarda aşı kurtarıcımızdı.

Devlet para bulup aşı alabilse salgının önüne geçmek kolay olacaktı.

Günlük vaka sayıları azalacak, fazla ölümler de olmayacaktı.

Ekonomik faaliyetler de aksamayacaktı.

Hiçbir şekilde kısıtlama ve yasaklar olmayacaktı.

Hülasa aşı salgından kurtulmak ve korkusuzca yaşamak demekti.

Türkiye’nin aşıyı tartıştığı geçen yılın 4 Ağustos’unda yeni vaka sayısı 1083’dü.   

Günlük vefat eden sayısı da 23 kişiydi.

04 Ağustos 2021 günü yani önceki gün Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan vaka ve vefat sayılarına da bakalım.

04 Ağustos’ta yapılan Kovid-19 testlerinin açıklanan sonuçları şöyle.

Pozitif sayısı 26 bin 822,

Vefat sayısı 122.

Günlük vaka sayılarının kontrollü normalleşmeyle birlikte giderek arttığını görüyoruz.

2021’nin ilk aylarında bir aralar vaka sayısı 60 bini geçmişti.

Aynı dönemde günlük vefat sayısı da 400 kişiye yaklaşmıştı.

Vakaların hızlı bir şekilde artma eğilimiyle birlikte “Bunlar aşı falan alamaz. Aşı alacak paraları yok” denilen yönetim yerli aşıyı henüz bulamamıştı ama aşı  alınacak ülkeyi ve aşı almak için de gerekli olan parayı bulmuştu.

İlk aşımız ÇİN’den geldi.

Koruyuculuğu fazla olmasa da aşıydı işte.

ÇİN aşısıyla birlikte ülke kısmen de olsa nefes aldı.

Günlük vaka sayıları düşmeye başladı.

Günlük vefat sayıları da düştü.

Kısıtlamalar ve yasaklar bir miktar gevşetildi.

Sonra Alman aşısı gelmeye başladı.

ÇİN aşısından daha etkili olan Alman aşıları daha derin bir nefes aldırdı topluma.

“Aşı yok” tartışmaları aylarca sürdü ama,

Yönetenler aşıyı bulup getirdi.

Önceki gün  itibarıyla ülkemizde kullanılan aşı sayıları şöyle.

1.Doz aşı olanların sayısı 41 milyon,

2.Dos aşı olanların sayısı 27 milyon,

3.Doz aşı olanların sayısı 3.5 milyon.

Toplam kullanılan aşı sayısı ise 74 milyon civarında.

Daha çok aşıya ihtiyacımızın olduğunu biliyoruz.

3. Doz aşı olanların sayısı da 15-20 gündür 3.5 milyonu bir türlü geçemiyor.

Almanya’dan aşı tedarikinde küçük çaplı olduğu sanılan sorunlar meydana gelmeye başladı.

Yerli aşıyı da henüz devreye koyamadık.

Bu arada vaka sayıları, vefat sayıları artmaya başladı.

Yukarıda da belirttim geçen yılın 04 Ağustosu’na göre, bu yılın 04 Ağustos’unda tanımlamalarda değişiklikler de olsa vaka sayısı olarak bir hayli ileri durumdayız.

Vaka sayılarının arttığı kesin.

Böylesine kritik süreçte aşı karşıtlığı yapanların sayısındaki artış da dikkat çekmeye başladı.

İlk başlarda, “Aşı yok, neye yok?” diyenlerin bir kısmı aşıya karşı çıkmaya başladı.

Şimdilerde aşı var ama, aşı olmak istemeyenler var.

Aşı karşıtlığı kampanyaya dönüştürülmek isteniyor türlü endişe ve nedenlerle.

Oysa aşı salgın hastalıklara karşı hayatın gerçeği.

İnsanlık yüz yıllardır dili, dini, ırkı, mezhebi ne olursa olsun salgın hastalıklara karşı önlem olarak  aşıyı kullanıyor. Salgın hastalıklara karşı aşı yerine  türlü sebzeler, meyveler, kuru gıdalar, çiçekler, böcekler çare olsa ve ikame edilse  aşıya gerek kalır mıydı?  Bilim insanları, tıp otoriteleri salgın hastalıklar karşısında  önleyici olarak neden yüz yıllardır aşıyı ilk çare olarak görüyor acaba?

Bugün korona virüs aşısına karşı çıkanlar diğer sağlık sorunları karşısında da doktor ve hastaneye giderek kalabalık etmesinler en iyisi. İnsanların sağlıklı ve hastalıklardan uzak yaşaması için   laboratuvarlarda üretilen hangi ilaçlar tam olarak doğadan ve katıksız?

Vakalara dönelim.

Yetkili kişi ve kurumlar salgın nedeniyle hastalığa yakalananların büyük kısmının aşı olmadıklarını ve bu oranın 1/20 kadar olduğunu açıkladılar.  Aşı olanlar arasında da hastalığa yakalanan insanlar var.

Aşılamanın yanında yeni önlemler de gerekiyor anlayacağınız.

Kalabalıklardan uzak  durmak, maske ve hijyen gibi.

Kalabalık ortamlara girişte PCR testi sorgulaması gibi.

En az iki doz aşı yaptırmayanların  kahvehane, kafe ve toplu işyerlerine alınmaması gibi.

Mecburiyet ve yeni yasaklar hasıl olmadan alternatif çözümler gündeme gelmeli.

Aşı yoktu, şimdi var.

Önce işe aşıdan başlamak lazım.

Aşı karşıtlığının önüne geçilmeli ve aşı kullanımı yaygınlaştırılmalı.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.