Konya
24 Nisan, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    32.56
  • EURO
    34.90
  • ALTIN
    2435.2
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66934.44$

AKKANAT’IN PARALARI, AKIŞIN EMEKLERİ BÖYLE Mİ OLACAKTI?

05 Nisan 2022, Salı 00:00

İnanılmaz korkunç hayat pahalılığı ve oruç 1 ile birlikte özellikle artan gıda fiyatları ile mübarek ay hiç de bizim için hayırlı başlamadı.

Cenab-ı Allah’ım beterinden saklasın ama nereye gidiyoruz böyle?

Eğer bir bilen varsa çıksın söyleyin Allah aşkına.

Mesela dün bir abimiz bizi desteklemesin için olsa gerek sabah sabah yazıyordu;

“Marul 25 Tl ne 15 i, maydanoz demeti 5-7 lira”

…………..

Hadi ne diyeyim afiyet olsun.

Rakamlar böyle olunca belli bir kesim hariç, bizler için ne tatlı ne hoş ne güzel ve iştah açıcı olur iftar sofraları sahurlar değil mi?

……………….

Bugün yazımıza maalesef çok üzülerek, çok öfkeli ve hayal kırıklığı içerisinde başlıyoruz.

Cumartesi ve Pazar günü iki ayrı dosttan gelen fotoğraflar bir anda geleceğimiz adına dünyamızı karartıyordu.

Önce ne olduğunu izninizle fotoğraflarla gösterelim

Evet evet gördüğüm zamanda inanılacak gibi bir şey değildi.

Hazreti Mevlana’nın Kubbe-i Hadra’nın yenilenmesi için yapılan yaklaşık 1.5 yıllık çalışmanın ardından daha üç al geçmişti ki Kubbe-i Hadra dökülmeye başlamış.

Üç ayda böyle olursa Allah muhafaza 3 yıl sonra yapılan bunca çalışma dökülen onca para ve bunca emek heba mı oluyordu.

Dün Yenigün Gazetesi bunu çok güzel haber yapmış.

Hatta arkadaşlarımız anlamayanlar için anlayacakları şekilde güzelce yazmışlar.

“Rüzgar aldı götürdü!”

…………….

Evet düşünsenize 1274 yılında yaptırılan türbesi içerisinde yer alan Kubbe-i Hadra, bugünkü şeklini Kanuni Sultan Süleyman döneminde almış, daha sonra da 1698, 1798, 1816, 1835, 1912, 1949 ve 1964 yıllarında restorasyon yapılarak bugüne kadar gelinmişti.

Son olarak 1.5 yılda yapılan dökülmeye başlayan çalışmanın ya da zihniyetin adı nedir?

Bu nasıl bir vicdansızlıktır.

Ya da nasıl bir restorasyondur.

Yüzyıllarca ayakta duran Kubbe-i Hadra’yı yeniden temelden restorasyon etmeye kalksaydık o da böyle dökülmeye mi başlayacaktı?

………….

Bize ulaşan fotoğraf kareleri içerisinde bulunduğumuz insanlık adına utanç vermenin ötesinde bitişin noktası olarak görülüyor.

Bu saatten sonra bahaneleri ve yapılacakları da biliyoruz.

Bahane çok olur.

Teknik hata denir.

Dökülenler yeniden yapıştırılır.

Kii hafta sonu vinçle yeniden yapıştırılmaya çalışıldığı da gelen bilgiler arasında.

Hatta mesela bu sene kış çok sert geçti yaaa.

20 yıldır yaşanmamış sert hava şartları bile denir.

Çünkü bu şehir şimdiye kadar hiç kar kış görmedi yaaa.

Yüzyıllarca ayakta duranları restore eder sonra yazı kışı bahane eder kılıfa sokar kendimizi kurtarırız.

İçimden geçenleri net söyleyeyim mi?

Ben bu işlere artık alıştım.

Neye çok üzüldüm biliyor musunuz?

Sadece yeniden aslına uygun olsun diye emek veren dil döküp kafa patlatan bu işin görünmeyen mimarı Cumhurbaşkanı Baş danışmanı Mustafa Akış ile, bu işin maddi olarak sorumluluğunu üstlenerek paraları veren ve hiçbir zaman ve hiçbir yerde görünmeden ağzını dahi açmayan Konyalı Beyşehirli iş adamımız Ali Akkanat’a üzüldüm.

……………

Kafa emek ve para.

Gerisi aynı bulduğunuz gibi.

Ne diyeyim.

Bu dünyada sistem tamam.

Ama öbür tarafta herhalde bunların hesabı sorulacaktır.   

HEP KÖTÜMSER OLMAK İSTEMİYORUM ANCAK

Ülkesini vatanını çok seven dürüst çalışkan bürokrat bir dostumun bana gönderdiği bu mesaj aslında ülkemizin geleceği adına özellikle de eğitim alanında oturup düşünülmesi gereken değil ağlanması gereken durumu gözler önüne seriyordu. 

“MANEVİ VE MİLLİ DEĞERLERİMİZİ KAYBEDİYORUZ

SA. Uğur abi Hayırlı günler. Allah kolaylık versin.

Malumunuz, özel bir televizyon kanalında yayınlanan yarışmada herkesi şaşırtan bir olay yaşandı. Tıp öğrencisi yarışmacıya Türkiye'nin başkenti sorusu yöneltildi. Sorunun cevabını bilemeyen yarışmacı, ilk olarak seyirci joker hakkını kullandı.

Ancak seyirciler yüzde 40 oranında doğru cevap verince yarışmacı çift cevap joker hakkını kullanarak doğru yanıtı buldu.

Sunucu da, "Türkiye'nin başkenti değişmedi. Sana söylüyorum seyircilerimiz de anlasın" diyerek tepki gösterdi.

Soru şöyle: "1924 Anayasası'nda ve 1961 Anayasası'nda Türkiye'nin başkentinin hangisi olduğu yazar?"

Hiç mi zekanız yok. Cumhuriyet ne zaman ilan edildi.

1923’de, hadi 1924 tarihi kafa karıştırdı diyelim. 1961 tarihi yakın zaman, hiç öyle bir şey duydunuz mu? Babalarınız anneleriniz hep 1955-1965 doğumlular. Yazıklar olsun.

Bilgisayar ve telefon başında fazla vakit geçiren neslin sonu budur. Ortaokul seviyesine inmiş ve TC vatandaşının kendi ülkesi hakkındaki tarihi bilgiyi bilmemesi acınacak durumdur. Vah halimize. İnterneti sadece oyun, Tik Tok, Face gibi zırvalar için kullanan nesil için normal bu, kitap okuma zaten yok.

Sınavlar test, paso dizi izleme, kendi aralarındaki muhabbet kaç like kanka hoho muhabbeti, sabaha kadar oyun başında bazılarına adını soracaksın hatırlayamayacak görürsünüz.

Avrupa’da 10 yaşındaki bir çocuğun bilgi ve kültür seviyesi bizde üniversite bitirip bu yarışmaya katılanlardan daha yüksektedir. Basit sorulara cevap veremeyince yüzleri de kızarmıyor.

Tiktok nesli, Z kuşağı.

Değerlerinden koparılmış, servet, şehvet, şöhret esiri bir gençlik.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yurdumuzu emanet ettiği gençlik maalesef bu durumda.

Saygılarımla.”

,,,,,,,,,,,,,,,

Ve bu dostumuz bu durumun haber olduğu ulusal gazeteyi de gönderiyordu.

Hadi gelin bir de bunu izah edin.

Suçlu bu tıp öğrencisi mi yoksa onun yetiştirilmesi eğitimi mi?

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Eğer en zayıf noktanız insanlara dostluk göstermeniz ise siz dünyanın en güçlü insanısınız.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kırmızı ışıkta üç şeritli yolun en sağına durduktan sonra sarı yanınca üç şerit atlayıp sola dönmediğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    Mahallenin Delisi
    05-04-2022 16:42

    Selam İhtiyar , epeydir yazılarını okuma fırsatı bulamıyordum. Bu gün okudum çok güzel konular hakkında yazımışsın. Allah Gönlüne ve kalemine kuvvet versin. Sağlıklı Günler.

  • yorum avatar
    Ramazan Gundog
    05-04-2022 12:48

    Bu ramazan nın da ibadet zevkini orucun maneviyatını hazzını da çaldılar inanın her taraf bitik çökük manevî hazzımızds bitmiş gibi bırakın hiç bir şey yapmayın öylece kalsın

  • yorum avatar
    Ali
    05-04-2022 10:46

    Oturduğun yerden yazmak kolay sana, bu ne kibir birader.

  • yorum avatar
    bir bilen
    05-04-2022 10:34

    bu ülkede en çok değişen şey kamu ihale kanunu memleketi soymanın en güzel yöntemidir bu işler.belediyeler bakanlıklar ve her ne varsa geride hepsi saçma sapan ihale ve davet usulü işlerle hizmet alımlarıyla soyulmaktadır.ama inceleyin soruşturun her şey kanuna uygun çıkar.sahi kaybolan köprü vardı bu şehirde ne oldu akibeti.

  • yorum avatar
    ahmet öztemel
    05-04-2022 09:06

    Abi maalesef bu da bir ülke klasiğimiz. 60 yıllık binalara cephe yenileme yaparız, otuz yıllık Belediye binamızı çürük diye yıkarız. Çok acı bu da devlet ihalesi ya, işi kim alır, nasıl yapar, kim denetler, kim kabulunu yapar diye düşünmek değil, hesabını sormak gerek. Bu da bir restorasyon rezaleti aslında. Ne olur memleketimde bazı şeyler böyle gelmiş böyle gitmesin.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.