Konya
20 Nisan, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    32.50
  • EURO
    34.78
  • ALTIN
    2499.5
  • BIST
    9693.46
  • BTC
    63660.306$

“AK PARTİ YİNE KAZANIR” KANAATİM BÜYÜYOR

26 Nisan 2022, Salı 00:00

Cuma akşamından cumartesi Pazar yaşanmışlıklarına ve özellikle de dün sabah itibari ile sanayide işittiklerimden sonra millet olarak her yerde her fırsatta konuşup adeta birer uzman olduğumuz “Seçimlerde ne olur?” sorusunun cevabı bende belli bir noktaya doğru akmaya başladı.

Ama izninizle işe buradan başlamadan şehir ile ilgili birkaç konuya değinmek istiyorum.

“UĞUR BAŞKAN İYİ” DERSEM BAŞIMA GELECEĞİ BİLİYORDUM

Pazar günü sabah dünkü yazımı yazarken bugün başıma neler geleceğini üç aşağı beş yukarı biliyordum. 

Biliyordum ama bu bizim kanaatlerimizi ya da düşüncelerimizi değiştirmemeliydi.

Ve de öyle oldu.

İşte dün sabah uyanıp telefonu elime aldığım zaman gelen mesajlardan bir tanesi kelime kelime şöyle idi;

“Günaydın

İyi haftalar.

Bugünkü yazınızı eleştirmiyorum

Sadece artık sizi okumayı bırakıyorum

Kafamızdaki Uğur Özteke Bey imajı açısından böylesi daha iyi…”

……………..

Yaaa işte böyle.

Biz Başkan Uğur İbrahim Altay için düşündüğümüz, düşünmenin ötesinde gördüklerimizi güzel güzel yazarsak bir Üniversite hocası da bize böyle tepkisini koyar işte.

Neye üzülüyorum biliyor musunuz?

Bu hoca en son görüşmemizle bile dibine kadar REİS ci idi.

……………..

Pazar günü bu şehrin pek çok gerçeğini görmüş geçirmiş büyüklerimizden bir STK nin başkanı olan Erol Önyol abimiz ile şehir üzerine sohbet ederken Erol abi “80 ili bir yana koyacaksın bizim Konya’yı bir yana” diyordu.

İşte Konya bu.

Fazla uzatmanın da bir anlamı yok artık.  

BİR ULTRASON FİLMİ İÇİN NİYE ÜÇ DEFA PARA ÖDENİR?

AK Parti iktidarlarının yakın zamana kadar en başarılı olduğu alanlardan birisi sağlık idi.

Ama geldiğimiz noktada kime dokunsan sağlıktan şikayetçi gibi.

Kesinlikle doktorlar, sağlıkçılar, aldıkları paralar, yedikleri dayakları filan yazmayacağım.

Ama hafta sonu elimde randevu formları ile öğrendiğim bir olayı sözlerle paylaşacağım.

Konya’da bir üniversite hastanesine ultrasonografi çektirmek için gidiyorsunuz ve tabii ki ücretini ödüyorsunuz.

Sonra size 15-20 gün sonrasına sonucu almak için süre veriliyor.

Bunu öğrenmek için gittiğiniz zaman tekrar ücret ödüyorsunuz.

Sonucu alıyorsunuz ama bunu bir de doktorunuzun görmesi ve teşhis ile tespiti için kendisi ile görüşmeniz gerekiyor değil mi?

Onun içinde size 10 gün sonrasına süre veriliyor.

Üçüncü kez gittiğinizde tekrar ücret ödüyorsunuz. 

Elinizi vicdanınıza koyun.

Sizce bu adil mi?

Ya da vicdanlı bir uygulama mı?

…………

Mesela yakın zamanda yine bu fakülte hastanesinde birebir yaşadığım bir olayı aktarayım.

Bir göz rahatsızlığı için bu hastanemize gidildiği zaman göze yapılan ya da o belgeye yapılan iğnenin ücreti Hastane tarağından veya Devlet tarafından karşılanıyordu.

Son olayda ise iş iğnenin vurulmasına geldiği zaman elinize bir reçete yazılıyor ve 300 küsur liralık eczaneden alınıp getirilmesi gerektiği o zaman iğnenin vurulacağı söyleniyordu.

………..

O zaman milletin ağladığı ya da kızdığı gibi aklıma geldi, sizce de sağlıkta işler iyi mi gidiyor?

DR. EYÜP BEYE TEŞEKKÜRLER PROF. DR. BAHADIR ÖZTÜRK’E BAŞARILAR

Sağlık demişken yıllardır tanıdığım bildiğim ve son olarak da özellikle pandemi döneminde inanılmaz bir şekilde mücadele veren hafta sonu yapılan genel kurula kadar da Tabipler Odası Başkanlığını mütevazi bir şekilde sürdüren Eyüp Çetin Bey görev sürecini tamamlayarak bayrağı devir etmiş.

Genel kurulda da Prof. Dr. Bahadır Öztürk hocamız odanın yeni başkanı olmuş.

Bizde Eyüp Çetin ve ekibine şehrimiz adına zaman zaman bizleri de bilgileri ile bilgilendirdiği için çok çok teşekkür ederken bundan sonraki yaşamında da başarılarının devamını dileriz. Prof. Dr. Öztürk ve ekibine de yeni dönem için kolaylıklar ve sabırlar diliyoruz.       

SAĞLIK DEDİM PROF. DR. MEHMET ARAZİ HOCAMIN NOTLARI AKLIMA GELDİ

Önceki gün Lice’de yine bir hasta yakını yoğun bakımda doktora silahlı saldırı da bulundu ya.

Aklıma geldi.

İnandığım güvendiğim şehir için ülkemiz için çok değerli olduklarını adım gibi bildiğim insanların bilim alanında ki düşüncelerini yakından takip etmeye çalışırım.

Hatta bunları not alırım.

Uzun bir süreden bu yana görüşlerini almak istediğim ama kendisinin o yoğunluğundan dolayı bulamadığım Prof. Dr. Mehmet Arazi hoca şöyle sosyal medya paylaşımları yapmıştı;

Mesela hala unutulmuş gibi görünse de sağlıkta yoğun bakım uzmanlığı konusu hepimiz için hayati dokunuştur.

Yakın zamanda ülkede yoğun bakım uzmanlarının sıkıntıları, eksiklikleri gündemde iken 

“Yoğun bakım uzmanı atandığı hastanede ya yoğun bakımda çalıştırılmaz performans kavgaları nedeniyle ya da tüm yük (7/24 icapçı) ona verilir

- Hiç risk almayan, klinik branş olmayan uzmanlık alanlarından daha düşük maaşa çalıştırılır”

……………….

Bir kez de biz yazalım: Bir yoğun bakım uzmanının yetişme süresi 13+6=19 yıl!”

……………..

Yine Mehmet Arazi hoca paylaşmıştı;

“TUS sonuçları herkese hayırlı olsun

Ortopedi tavsiye eder misiniz diye soruluyor?

Tavsiye ederim

Şu ana kadar bir tane bile mutsuz ortopedi uzmanı ile karşılaşmadım, mutsuzu ile karşılaşanla da karşılaşmadım

Çok yorulursunuz, yıpranırsınız ama yaptığınız işten mutlu olursunuz.

………………

Ben de şiddetle Ortopedi tavsiye ederim.

Böylesi az bulunur: Gelişmeye açık, çok sayıda alt uğraşı alanı var, teknoloji ile iç içe, radikal isler yaparsınız, hastaların mutluluğu hemen ortaya çıkar bu da sizi mutlu eder. Her türlü olumsuz havaya rağmen hekimlik mesleği güzel”

…………..

Evet Tıp Fakültesi öğrencileri ile sohbetlerimizde dahası onları dinlerken bu pırıl pırıl beyinler bilime açık yürekler ne acıdır ki alan seçiminde daha az yorulacakları daha çok para kazanacakları alanları düşünüyorlar.

İşte Türk tıp alanında en büyük ve dillendirilmeyen tehlike budur diye düşünüyorum.

BU MİLLETTE PARA ÇOK

AK PARTİ YİNE KAZANIR!

Zaman zaman bu şehirde birebir yaşanmışlıkları ya da güvenilir özü bir sözü bir güçlü insanların aktardıklarını sizlerle paylaştığım zaman belli bir kesim o gün bana çok kızıyor.

Ama hiç kimse o satırları okurken empati yapmıyor.

Çünkü herkes kendi düşüncesinin en doğru olduğunu sanıyor.

Sadece benim penceremden gördüğümüz diyoruz. Ve o yüzden de yanılıyoruz.

Evet bugün şahsen ben ve ailem Türkiye en son 90 larda yaşanmış olan ekonomik ağır şartlardan belki de daha ağırını yaşıyor.

Bu ağır hayat pahalığını bende aile fertlerimde çok ağır bir şekilde yaşıyor ve bu dönemi en az hasarla geçmenin çabasını veriyoruz.

Peki o zaman bu şehirde geçtiğimiz hafta bu Ramazan ayında yaşanmış bir gerçeği paylaşalım.

Bir abimiz iftar vakti evine giderken evden çocukların tahinli pide istediğini hatırlar ve yolun üzerindeki pastaneye girer.

İki tahinli pide alır ve “kaç lira?” der.

Cevap “83 lira”

……….

Abimiz şaşkınlık içerisinde elini cebine atar 50 TL vardır. Bu kez kartını verir ve pidelerini alarak arabasına doğru yönelir.

Yani bu şehirde bir tahinli pide 43 TL dir.

……………….

O akşam bu güçlü iş adamı abimizin ağırına gider.

Üç gün sonra bir fırının önünden geçerken aracını durdurur ve bir tahinli pide daha ister.

Burada bir pide 20 TL dir.

Abimiz ile görüşürken “Uğur abi hayat pahalı, hayat pahalı… diye yazıyorsun ama bu pahalılığı biz kendimiz yapıyoruz” diyordu.

……………

Bir başka iş adamımız hafta sonu anlatıyordu.

Misafirleri gelmiş iftar yemeğinden sonra kendilerini bir kafeye götürmüş.

Kahve soda ve su içilmiş.

Öyle bir fatura gelmiş ki.

Abimiz yerinden kalkmış kasaya gitmiş ve rakamı sormuş.

Abimiz diyordu “Bir soda 18 TL” imiş.

……………

Eeeee bende her yeri dolaşıyorum.

Ama dışarıdan(!) kafelere bakıyorum.

Gündüzleri de dolu, geceleri de.

Bir soda 18 TL ise demek ki bu millet para var.

…………..

Şimdi diyeceksiniz ki kaç kişide var?

Vallahi hiç batan esnaf olmadığına göre.

Hiç feryat eden tüccar olmadığına göre.

Batan bir iş adamının ismini duymadığımıza göre satanda da para var alanda da.

O zaman bu son aylarda AK Partiye tek ben mi kızıyorum?.

Hele hele emekli bir işçi olarak Reisin emeklilere verdiği o muhteşem zamlardan sonra bende susmam gerektiğine inanmaya başladım.

Çok haksızlık yapıyormuşum çooook (!)

 

 

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir şey yap, güzel olsun. Çok mu zor?

O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor?

Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz.

Beceremez misin?

O zaman güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun.

Çünkü Her insan ölecek yaşta.

 

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Market önlerinde bozuk yada çürük diye ayrı kasalarda dışarıya konulan kasalara adeta saldıran kadın erkek ve çocukları iyi görüp empati yapabildiğimiz zaman daha iyi ADAM oluruz.

Yorumlar

  • yorum avatar
    bir bilen
    26-04-2022 10:34

    bu şehirde bi 5000 kişi var ki bunların yaklaşık 1500 ü zaten atadan zengindi.1000 i son 20 yılda eşeği dereye indirenler oldu ki bunlar iktidarı iyi kullandı.1500 insan eski sanayiden karatay sanayiden gidip sanayici olan iyi kötü bir ihraç pazarı yapıp işi büyütenlerdir.1000 kadar ise arsa ve rant zengini vardır.Bunlar için kriz mümkün olmaz zira bunlar 5 milyona ev yapacam deseniz 500 kişi birden almaya gelirler.15 milyona dükkan var deseniz o gün peşin paraya 500 satar 500 de yedeğe adam yazarsınız. işte ekonomiyide zaten bu 5000 kişi ve aileleri yürütür geri kalan 900 bin kişi yaşasada olur yaşamasada olur.o bakımdan boş verin keyfinize bakın.

  • yorum avatar
    Doğru Davut
    26-04-2022 01:10

    Bırak abi seni okumayan okumasın , biz okuyoruz, Allah için seni seviyoruz , okumaktan vaz geçen hocalarımız acaba senin yaptığın eleştirilerin ve ironilerin onda birini açıktan yapabilirler mi bulundukları ortamlarda. Eyüp Çetin beye gelince , ak partiden istifa ettikten sonra zaten belliydi başkanlığı devredeceği:)

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.