Konya
18 Nisan, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.51
  • EURO
    34.85
  • ALTIN
    2487.7
  • BIST
    9574.6
  • BTC
    61565.19$

AĞUSTOS AYI VE ZAFERLERİMİZ (2)

17 Ağustos 2017, Perşembe 07:23

Tarih boyunca, Türkler tarafından kazanılan yüzlerce meydan muharebesinden bugün elde ne kaldığı düşünülürse, Malazgirt Zaferi'nin de­ğeri iyice anlaşılacaktır.

Bu Zaferden sonra, Türkmenlerin Anado­lu'ya baştan başa yerleş­meleri mümkün olmuş, Anadolu'da bağımsız bir devlet kurup, bu kıtanın yerlileri ile kay­naştıktan ve Anado­lu'yu, Türkleştirip İslâmlaştırdıktan sonra büyük ve teşkilatlı bir millet haline gelerek da­ha sonra bu kıtanın sı­nırlarını aşıp bütün Bal­kan yarımadasını, Macaristan, Suriye, Mısır, Irak, bütün Kuzey Afri­ka ve Karadeniz havza­sını alıp, Roma’dan sonra dünyanın en büyük ve en devamlı imparator­luğunun kurulması hadiselerin başı olarak ka­bul edilen Malazgirt Zaferi'nin önemini artır­mıştır.

Türkler, Malazgirt Meydan Savaşını kazan­makla hem hâkimiyetlerini genişletmişler hem de Anadolu'nun kapılarını, kendilerine ardına kadar açmışlardır. Tarihte bir dönüm noktası olarak vasıflandırılan bu zafer, ona Orta Çağın ka­panmasına ve Yeni Çağın açılmasına sebep olan ve Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu'nu tari­he karıştıran "İstanbul'un Fethi"ni hazırlamıştır.

Türk yurdu olarak Anadolu, Türklere bu za­ferin hediyesidir. Yalnız bu netice yani bir milletimize yeni bir vatan verme keyfiyeti, Malazgirt Zafe­rinin değerini başka hiçbir muvaffakiyet ile kı­yaslanamayacak nisbette yükseltmektedir.

Ayrıca bilindiği üzere, Haçlı Seferlerinin zuhurunda başlıca âmil olan Malazgirt Zaferi­nin, günümüz Avrupa medeniyetinin kurulması­na da dolaylı olarak tesirleri olmuştur.

Malazgirt Zaferi, aynı zamanda Türk millî bünyesinde köklü değişikliklere yol açmış; bu zaferi takip eden yıllarda Anadolu'yu vatan edi­nen Türk boyları, İslâmi tefekkürü, edebiyatı ve dünya görüşü ile, toprağa bağlı taze bir cemiyet haline inkılap etmişlerdir ki, bundan sonra, yer­leşik medeniyet unsuru olarak cihan tarihinde çok verimli hamleler yapmak imkanını kazan­mışlardır(1).

Bizans'ın Türklere karşı çıkardığı son ve en kuvvetli ordusunun Malazgirt Ovasında imha edilmesi ile Bizans müdâfaa seddi yıkılmış ve Sultan Alparslan, İslâm ve Batı dünyasında bü­yük yankılar uyandıran bu emsalsiz zaferi ile Türk yurdu haline gelecek olan Anadolu'nun mukadderatını tayin etmiştir.

Bütün tarihçiler, Malazgirt Zaferi'nin bütün dünya tarihinde bir dünüm noktası teşkil etti­ğinde birleşmektedirler. Bu zafer, bütün Anado­lu'yu Türklere açık hale getirmiştir. Türklerin, tarih boyunca kazandığı sayısız Meydan muha­rebelerinden hiçbiri, istikballerine bu derece te­sir edici mâhiyette olmamıştır. Türk tarihinde Malazgirt Zaferi'nden daha mühim tek olay İs­tanbul'un fethidir. Dandanakan'da kazanılan za­feri (1040), Malazgirt tamamlamış, İstanbul'un fethi taçlandırmıştır. Binanaleyh Türkiye devleti kurulacak ve Osmanlı, çağlar boyu bir cihan imparatorluğu olarak tarihteki yerini alacaktır.

Bütün Avrupa'da derin yankılar uyandıran ve İslâm ülkelerini -Fatimîler hâriç- sevinç içinde bırakan bu zaferin büyük kahramanı Alparslan, yüzlerce kaside ve tebriknâme ile övülmüştür. Alparslan'ın kısa saltanatı ileride Yavuz'un sal­tanatı gibi Türk tarihinin önemli devirlerinden birini teşkil etmiş ve Büyük Türk Hakanı'nın genç yaşta bir suikasta kurban giderek ölmesi, Türk imparator­luğunun dostları arasında üzün­tü uyandırmıştır.

Halife üzüntü­lerini bildiren, bütün dünya Müslümanlarına baş sağlığı di­leyen resmi bir beyanname ya­yınlamıştır ki, 1072 yılı sonun­da Türk İmparatorluğu'nun eriş­tiği azameti açıkça gösteren bu vesika, büyük Türk hakanlığı­nın bir cihan devleti olduğunu gösterir. Çünkü Halife, hiçbir hükümdarın ölümü için beyan­name ile bütün Müslümanlara taziyede bulunmamıştır. Al­parslan'ın adı, zamanımıza ka­dar, en büyük saygı ve sevgiyle anılmış, Mevlâna Celâleddin Rûmî gibi mütefekkirler, en büyük tarihçi, edip ve sanatkârlar tarafından övülmüş ve tazim edilmiştir.

Daha Alparslan zamanında Hicaz, Türk Hakanlığı'na bağlanmış, Mekke ve Medine mukaddes şehirleri, Fatımîler'den Türk­lere geçmiş, buralar Şiiler'den temizlenmiş, hac yolu emniyete alınmış, Türkler, Sünnî Müslümanların bir kat daha şükranını kazanmıştır.(2)

Dipnotlar:

1-Prof. Dr. İbrahim Kafesoğlu; Selçuklu Tarihi, M.E.B. Yayınları, İstanbul 1992, s. 40.

2-Türk Ansiklopedisi: "Malazgirt Meydan Muharebesi" Maddesi.M.E.B. Yayınları, Ankara 1976, c.23,s.,220-221.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.