Konya
19 Nisan, 2024, Cuma
  • DOLAR
    32.58
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2526.9
  • BIST
    9524.59
  • BTC
    60567.89$

AĞABEY KEÇECİLER

20 Temmuz 2022, Çarşamba 00:00

ANAP’ın kurucularındandı.

1983 genel seçimlerinde milletvekili adayı oldu.

Kenan Evren veto etti.

Liste dışı kaldı.

Milletvekili olamadı.

Milletvekili olmadığı halde ANAP’ın zirvesindeydi.

Başbakan Turgut Özal’a en yakın birkaç kişiden birisiydi.

Teşkilatlar ona bağlıydı.

Milletvekilleri adaylarını belirleyen komisyonun başındaydı.

Bakanlar üstü konumdaydı.

ANAP’ın kutup yıldızlarındandı.

Sık sayılabilecek aralıklarla Konya’ya geliyordu.

Biz  bu süreçte kendisiyle yakınlaşmaya başladık.

 Kendisiyle parti binasında  birkaç defa görüşmüşlüğümüz olmuş olabilir.

O  daha çok bizim Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptığımız gazeteye gelirdi.

 

1987 genel seçimlerinde sevdalı olduğu bu şehirden milletvekili seçildi.

Bakan oldu.

Türkiye’nin gözü onun üzerindeydi.

Özel hayatı ve siyasi geçmişi didik didik ediliyordu.

Ulusal gazeteler Başbakan Turgut Özal kadar sayfalarında ona yer veriyordu.

İzleniyordu.

Karşı mahallenin yakın takibindeydi.

Eleştirileri hoşgörüyle karşıladı.

Husumet duymadı. Kendisini en acımasız şekilde eleştirenlerle bile oturup konuştu.

Bizim kendisiyle iletişimimiz, hukukumuz tüm bu süreçlerde aralıksız sürdü.

Gazete dışında başka ortamlarda da görüşmeye başlamıştık.  Bazen gecenin geç vaktine kadar oturup konuştuğumuz olurdu.

Gazete dışındaki mekanlarımız bazen bacanağı Ali Abinin Beş Yoldaki bahçeli evi olurdu. Bazen yine bacanağı  Ali Abinin Meram Yeni Yolun arka sokaklarından birindeki kışlık evi olurdu. Bazen de rahmetli kayınpederi Hasan Hüseyin Pirinç’cinin Hava Lojmanları karşısında bulunan sitenin giriş katındaki dairesi olurdu.  Bayındırlık Bakanlığı döneminde söz konusu sitenin giriş katında orta halli bir dairede gece yarılarına kadar sohbet ederken korktuğumu hatırlarım. Bakan bey Bayındırlık Bakanlığı döneminde içerden ve dışarıdan ciddi tehditler alıyordu o aralar. Yer minderi, pencere ve sokak. Dışarısı ise zifiri ve ürkütücü bir karanlık.

Koruma kullanmayı pek sevmezdi .

Nazmi adında bir yakın korumasından başka, koruma görmedim yanında.

Bacanağı Ali Abi, Ömer Zileli bazı partililer ve yakın dostları onun sır ortaklarıydı.  Ben o halka içinde gazeteci olarak bulunuyordum.

Gazete dışında mekan demişken.

Bakan beyin bir de Sedirler Mahallesi’nde iki katlı ahşap baba evi vardı.

Yaz günlerinde birkaç kere de o eve gitmişliğimiz var.

Geniş Sille Taşları ile döşenen ve ortasında küçük bir havuzun yer aldığı bir evdi orası. Türk siyasetinin o yıldız ismi yanında birkaç yakın dostu ile yazın sıcağında o eve gelir, çeşmenin suyunu açar, pantolonunu diz kapaklarına kadar sıvar ve ayaklarını elindeki hortumla serinletmeye çalışırdı.

Ankara’ya gittiğimizde bakanlık makamında onca yoğunluk içinde bize birkaç saat vakit ayırdığı da olurdu.  İlk Özel Kalem Müdürü Mustafa bey son Özel Kalem Müdürü Şahin Bey birkaç saat süren özel görüşmelerimiz sonrasında ne konuştuğumuzu merak ederlerdi.

O dönem Türk siyasi hayatının bu kudretli  adamı tamah etmiş olsaydı kendi memleketi dahil yurdun  farklı bölgelerinde yazlık ve kışlıkları olurdu. Her türlü konfor ve donanıma sahip  konutları olurdu. Ankara’nın, İstanbul’un  ünlü plazalarda tapulu ofisleri olurdu.

Ne mi konuşurduk?

Şu kadarını söyleyeyim..

Konuştuğumuz mevzular, tırışka mevzular değildi her şeyden önce.

Çeşitli konular üzerine istişare eder ve bilgi paylaşırdık.

En başta Türkiye konuşulurdu.

Konya konuşulurdu.

Ekonomi ve siyaset konuşulurdu.

Parti ve kabine içi mevzular konuşulurdu.

Muhtemel gelişmeler üzerinde durulurdu.

Sonra zengin ve fakir ülkelerdeki gelişme ve çatışmalar, bu ülkelerin rejimleri, ekonomileri konuşulurdu.

Dünyadaki gelişmeler avuçlarının içindeydi.

Siyasetten başka hiç işi olmadı.

Hiçbir zaman para ve servete tenezzül etmedi.

Dürüst kaldı.

Davası devlet/millet oldu.

Partisi ANAP’ın 2002’de seçim yenilgisinden sonra köşesine çekildi.

2002 ve bir sonraki dönemde kendisine yapılan vaki teklifleri reddetmeyip Ak Partiye katılmış olsa, Ak Partinin zirvesindeki siyasetçilerden biriside o olurdu. Ama istemedi.

Şimdi bu yazının sebebine gelince.

Bayramda aradım ama sesini duyamadım.

Bu sebeple yazdım.

Sağlık ve şükran dileklerim sonsuz.

Ağabey Keçeciler.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.