ADLİ KONTROL ŞARTI!

Aydın Nazilli devlet hastanesinde görevli pratisyen bir doktor gündem oldu. Ama maalesef ne kurtardığı bir hayattı onu gündem eden nede başarısı. Hatta daha da kötüsü gündem olmasının sebebi yüz kızartıcı suçuydu. Aydın İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, istihbarat çalışmasıyla, 2 yıldır evli üç çocuk annesi 35 yaşındaki doktoru teknik ve fiziki takibe aldı. Bu takibin sebebi de doktorun sosyal medya üzerinden uyuşturucu satmasıydı. Takibin ardından 24 ekim günü doktor, 10 yaşındaki kızı, kızının bakıcısı ve onun erkek arkadaşının evden iki araçla ayrıldığı  görülünce polisler harekete geçti. Uzun süren takibin ardından polis noktasında ilk önce bakıcı ve sevgilisinin bulunduğu araç durduruldu ardından da doktor ve kızının içinde bulunduğu araç durduruldu. Doktor un otomobilinde özel eğitimli narkotik köpeği ile yapılan aramada ruhsatsız 2 tabanca ve bu tabancaya ait 18 mermi ile yanındaki kızının üzerinde 71 gram uyuşturucu madde metamfetamin ele geçirildi. Doktor, bakıcı ve bakıcının sevgilisi olay yerinde göz altına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden doktor olanı, polisteki ilk ifadesinde uyuşturucu satıcısı olduğu yönündeki suçlamaları kabul etmeyip, psikolojik sorunları olduğu için uyuşturucu kullandığını söyledi. Diğer şüpheliler ise ilk ifadelerinde ele geçirilen uyuşturucudan bilgilerinin olmadığını ileri sürdü. Ancak daha sonra polisin tedirgin davranışlarından şüphelenip, üzerine yoğunlaştığı bakıcı, suçlarını itiraf edip, uygulamada polis tarafından durdurulmalarının ardından erkek arkadaşının arkadan gelen doktoru telefonla arayıp, "Emniyet kemerinizi takın, yollar dolu" diyerek, şifreli mesaj verdiğini söyledi. Bu uyarının üzerine doktorun yanındaki uyuşturucuyu polisin kızını aramayacağını düşünerek üzerine sakladığı anlaşıldı. Polisteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen bu üç şüpheli dün adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Üç yetişkin insan hele biri 35 yaşında ve doktor olmuş birisi…

Asıl görevi hayat kurtarmak iken o hayatları karartmayı seçmiş. Hem de üç çocuk annesi ve kendi çocuğunu da bu pis işte kullanacak kadar gözü kararmış. Hızlı ve çok para kazanma hırsı olarak görüyorum bu durumu. Hatta nasıl bir hırssa artık doktor maaşı bile yetmemiş. Neticede doktor maaşı ülkemizde az denilebilecek bir rakam değil. Ne aldığı maaş ne yaptığı iş nede sahibi olduğu üç evlat doğru yolda ilerlemesine yardımcı olmamış ve yanlışı seçmiş. Anne babalar her gün hop oturup hop kalkarken ya çocuğuma kötü insanlar kötü şeyler öğretirse ya kötü bir şey gelirse diye korkarken bu kötülüğe aracılık edenlerden birinin devletin eğitimli doktorunun olması ülkemizdeki acı tabloyu gösteriyor aslında bize. Hayat kurtarmak için yemin etmiş bir doktor bile para için hayatları karartıyorsa kime güveneceğiz. Kime inanıp kimden yardım bekleyeceğiz. Evlatlarımızı hangi birinden koruyacağız. Ve daha kötüsü sadece bir doktorla kalmaması olayın. Her meslekten her statüden insanların bu ticaretin için de olma ihtimali gerçekten göz korkutuyor ve vicdan sızlatıyor. Allah herkesin evladını kötü niyetli insanlardan korusun. Bu duadan başka bir şey gelmiyor çünkü elimizden. Adalet er ya da geç yerini bulur derler. Bilmiyoruz bulur mu bulmaz mı ya da bulacak mı ama şimdiki durum sadece ADLİ KONTROL ŞARTI ile serbest bırakılmaları. Yani özeti biz seni aylarca takip ettik şüphelerimizde haklı olduğumuzu gördük üstüne birde suçüstü yaptık oda yetmedi itirafı da aldık ama zamana bıraktık. Zor bir karar zor bir süreç hak ettikleri cezayı almalarını beklemek düşüyor bizlere. Tabi en önemlisi kendimizi ve geleceğimiz olan çocuklarımızı adli kontrol şartıyla denetimde tutmak kaydıyla… Biz denetimi bırakırsak evlatlarımıza da bizi bıraktırırlar. Her an tetikte ve sadece koruma iç güdüsüyle uyanık olmak atik olmak artık hayatta kalmaları için tek çare….onları kaybetmemek adına…