Konya
23 Nisan, 2024, Salı
  • DOLAR
    32.57
  • EURO
    34.72
  • ALTIN
    2413.6
  • BIST
    9645.02
  • BTC
    66300.8$

ABD? nin KÜRT KARTI(3)

20 Ocak 2016, Çarşamba 08:58

1948 yılında İsrail Yahudi Siyonist devletinin kurulması ve ABD-Sovyet ve Batılı Devletlerin himayesinde ayakta kalmayı başarması ve yürütülmesi hep bu Arap Ülkeleri arasında estirilen Nasyonalist fikirlerin kaymağıdır. Hatta İsrail varlığını bu kaymağı kendilerine sunan Araplara borçludur.

Sonuç olarak orta Doğu coğrafyasında geçmişten, dünden ve bugün dahi estirilen eziyet rüzgârları, sadece ve sadece Yahudi Siyonizm’ini korumaya ve kollamaya yönelik onu ayakta ve hayatta tutmak isteyen güçlerin güç gösterisinden başka bir şey değildir. Bu güç gösterisi de yaptıkları kabadayılıklarının karşılığı olarak kendilerine petrol bonusu olarak dönmekte ve daha fazla nasıl bunu sürdürülebilir halde tutarız psikolojisi ile de insanlar ve özellikle Müslüman topluluklar kendilerinin bir arada ve ayakta kalıp semirmeleri adına birbirleriyle kıyasıya vuruşturulmaktadırlar.

Düşünün Lübnan’daki olaylar/İran/ırak ve Suriye bölgesindeki etnik gurupların savaş çığlıkları/Daha da ötesi bir ara Türkiye Yunanistan arasındaki gerilen gerginlikler, İki arada bir derede bırakılan Gazzeliler, Batı Şeria hepsi birer düzenbaz batılıların ve ABD’nin oyunlarıyla birbirine düşman haline getirilen sözde İslam kimlikli toplumlardır.

Hele birde buna Barzani ve Talabani gibi inancı ve kimliği meçhul mahlûkları da eklersek bugün dünyanın en bunalımlı coğrafyası Orta Doğu diyebiliriz. Sözümüzü daha fazla uzatmadan noktalarken bir şeyi tekrar bilgilerinize sunarak yazımı tamamlamak istiyorum. 1991’de Çekiç Güç bölgeye yerleşince, Washington şöyle bir senaryo’yu yürürlüğe koymuştu:

“Saddam sonrası Irak’ta üç ayrı devlet olacak: İlki: Güneyde bir Şii devleti: 8 Milyon Nüfuslu ve Irak’ın İkinci büyük kenti olan Basra,60 Milyar Varil petrol rezervli ve ağır Sanayi temeli ile tarım potansiyeli de olan bir devlet. İkincisi: Kuzeyde bir Kürt Devleti. 20–30 Milyar varil petrol rezervli ve 4 milyon nüfusa sahip, rafine ve sanayi temelli olan bir başka devlet. Üçüncüsü de: Batı ve Orta Irak. 15 Milyar varil petrollü, 3 milyon Sünni Irak Müslüman’ın yaşayacağı bir başka devlet. Sanayili ve tarım potansiyeli de olan bir üçüncü devlet.

İşte bütün kavgaların sebebi bu kısaca. Ha bunları gerçekleştirmek için tek yapılacak şey ortaya suni şahıslar ve suni cinsten olaylar katmak gerek. Figüranlarda bu filmde bol bol bulunacak ki, film biraz etkileyici ve acıklı olsun, gözyaşı döktürsün. Ağlayanın anası ağlasın. Bıyık altından da gülenler gülsün. Olan bizim gariban Anadolulu ya ve etraftakilere olsun ne fark eder. Ölen kendi bebesi değil ya? Amerika Vietnam’da 50 bin askerini kaybetti. Yönetimin umurunda mıydı bunlar, uyduracak bir kılıf bulmuşlardır mutlaka en gâvur cinsinden.

Yinede son sözüm bizimle bin yıldır kader birliği edenlere. Gelin bu Amerikan gâvurunun hayallerine kapılmayın ve aldanmayın. Bakın Arapların düştüğü duruma. Osmanlıya arkadan kurşun sıktılardı ne oldu?  Rabbim onları İsrail ile cezalandırdı. Bir araya gelemiyorlar bile. Hepsi birer ABD kuklası. Böyle yaşamak daha mı güzel, yani birilerinin hegemonyası altında. Çekiç Güç sürüleri öyle yetiştirilmiş ver hazırlıklar ona göre yapılmış ki: Büyük bölümü Kürtçeyi İngilizce gibi bilmekte ve geçtikleri yerlerdeki bölge halkına bu subaylar sık sık olumsuz propagandalar yaparak halk ile temaslarında” Niçin ayaklanmıyorsunuz? Biz sizin arkanızdayız, kalbimiz sizinle gibi ifadeleri çekinmeden söylemişler ve o günkü basında bunlar yer almıştı. Hatta bu Amerika belli olmaz İran’la bile bir gecede anlaşır ve Türkiye’yi içten yıkmanın icraatlarına icraat katar da bizim aklı evvel ABD âşıkları maalesef bu ayrıntıları bir türlü göremeyip basiretsizliklerine bir yenisini daha eklerler. Rabbim cümlemize basiret ihsan etsin….

Burada şunu da belirtmekte yarar var. Ortadoğu’da boy gösteren ve sürekli ileri geri burnunu sokan mahlûklardan biride Ruslardır. Öteden beri Osmanlıya karşı sinsiliğini gizlemeyen, batıya özenip sürekli güçlenen ve yine batılılar tarafından zaman zaman menfaat çıkar çatışmasından dolayı frenlenmeye çalışılan dünün pislikten öteye işlevi olmayan hatta Avrupa’da otellerin giriş yerlerine bile buraya Ruslarla köpekler giremez yazısına muhatap olanlar, yani dünkü komünizmin artıkları, bugün bölgemizde insan hakları savunucusu oldular. Her gün onlarca yüzlerce masum kanı döken zulmün ağababaları içerisinde de, insanlığın en önemli katillerinden biriside moskoftur. Hiç bir zaman ilkelerinden sömürge ruhlarından vazgeçmeyen bu hastalıklı beyinler, ürettikleri kimyasal silahlarla da korku nöbetindeler. Aslında korkutmak sindirmek çabaları ama asıl bize bir şey olursa diye kendileri korku vehmindeler. Şu an da bizim Ortadoğu coğrafyasında verdiğimiz savaş, PKK ile gözükse de, asıl hamileri ve perde gerisinde bize savaş açtıranları bu Amerika ve Rusya’dır. Sinsi ve planlı bir işgali PKK ile hayata koymak istediler. Her gün yeni bir kavga sahnesi ile gündemi meşgul ettiler. Binlerce insanın masum katlini gözlerini kırpmadan gerçekleştirdiler. Askere polise jandarmaya sivile çocuğa ateş ettiler. Çocuklarıkullandılar. Fesatlıkta sınır tanımayan uzun bacaklı İngilizler zaten başlı başına en büyük problem. Türkiye bir punduna getirilip dürülmek isteniliyor, farkındayız. Âmâ farkında olmayan ölçüsüzler var bu ülkede. Şunu kati olarak belirtiyorum ki; adına ne denirse densin, ”içeride fesatlık ve geçimsizlik çıkararak kargaşaya neden olanlar, asla iyimser değildir. İçeride şu anda çıkartılan her kargaşa düşmana yapılan bir davetiyedir. Yardımdır. Yataklıktır.

Ve bizler bunun en büyük örneğine şahit olduk. Evet, binlerce sözüm ona akademisyen ünvanlı toplumun değerlerine yabancı kimlikler, PKK ‘ya teğet bile geçmeyen tek bir söz sarf etmeden sözde hazırladıkları bildiri ile Hükümete karşı yeni bir gezi hamlesi başlatmışlardır. Âmâ yoo iş artık onların tarif ettiği gibi değil. Benim ülkem karmaşa içinde iken, düşmanın ağzıyla konuşanlar, ancak onların ekmeğine yağ sürer. Benim meselemi paylaşmayan, anlamayan, onlarca asker polis sivil katilini görmeyen ve PKK’yı masum gösteren bir anlayışı halk istemiyor. Halkımız gördü gerçeği. Halk barış ve huzurdan yana. Sıra ünvanı kalabalıklarda.Rabbim, akıl fikir ve basiret bizlere….

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.