Abartının abartısı!...

Daha önceleri de farklı kişi ve kurumların talepleri doğrultusunda gündeme gelmiş olan makam aracı ve özellikleri bugünlerde yeniden gündemde yerini aldı. Bu sefer ki makam aracı talebi toplamda 108 tane olan devlet üniversiteleri arasında,  başarı sıralamasına göre 90. sırada yer alan Siirt Üniversitesi rektörlüğünden geldi.

Üniversite yönetimi  makam aracı alınması için ihale duyusunda bulundu. İhaleye çıkma sebebini de ‘Önceki rektörden kalan aracın 2008’de kaza yaparak takla attığını ve tamir masraflarının pahalıya mal olduğunu ayrıca otomobilin daha önce başka bir firmadan kiralandığını, ancak ilgili firma sözleşmeyi feshettiği için kamu ihalelerinden men edildi' diye açıkladı.  Evet bu tür sıkıntılar yaşanmış olabiliyor, sıkıntılar yeni kaynak arayışları ya da yeni ihtiyaçlarda meydana getirebiliyor. Fakat bu ihtiyaçları gidermek isterken rektörün istekleri de dikkatlerden kaçmadı. Çünkü rektör makam aracı için 30 özellik sıraladı. Ayrıca  13 kasım’da çıkılan ihalenin şartnamesine  göre, rektör makam aracını mesai dışında da kullanabileceği belirtildi.

Rektörün makam aracı için istediği özellikler şöyle:

"2017 ve daha üst model, yabancı menşeli ve dizel, kilometresi 30 bini aşmamış, dış rengi siyah, aracın, silindir hacmi en az 2000 cc ve motor gücü en az 190 hp olacak, aracının sürücü, ön yolcu, yan ve perde hava yastıklı, dinamik süspansiyonlu, uzaktan kumandalı merkezi kilitli, immobilizer ve start-stop sistemi, enerji geri kazanım sistemi, hız sabitleme sistemi, verimlilik modülü ve elektromekanik direksiyonu olacak, uydu telefon ve Bluetooht bağlantısı, deluxe çift bölgeli tam otomatik klimalı, 4 kol tasarımlı çok fonksiyonlu deri direksiyon, ön ve arka park mesafe ölçer park sensörlü olarak tanımlanan aracın elektromekanik park frenli, elektrikli ısıtmalı ve katlanabilir yan aynalı olacak, ayrıca sürücü bilgilendirme sistemli, yol bilgisayarlı, Türkçe navigasyonlu, ısıtmalı koltuklu, uzunluğu 4 bin 932 mm. genişliği bin 874 mm, yüksekliği bin 455 mm, ağırlığı bin 660 kg, azami hızı 232 km/saat, hızlanması da, 0-100 km/saat 8.2 saniye olmalı diye devam etmiş rektör efendi.

İşin aslına bakılacak olursa ben bu yazılan özelliklerin bir çoğunda bir haberim. Ve benim gibi olan yüzlerce insanın olduğunu da düşünüyorum. Ama bu isteklerin bu özelliklerin ne anlama geldiğini bilmesem de neler götüreceğini tahmin edebiliyorum. Bir makam aracının maliyetinin çoğu vatandaşın dudağını uçuklatacak miktarda olduğunu da hissediyorum. Velev ki öyle oldu. Bu makam aracı ihalesi sosyal medya da çok dikkat çekti, çok da eleştirildi. Öyle yorumlar yapıldı ki gülünsün mü ağlansın mı bilemedim. Yorumlardan çoğunda istenilen özelliklere sahip bir araç marka ve modeli yazılmış. Yani rektör kısaca şu aracı dememişte mevcut tüm özellikleri sıralamış yorumlayanlara göre. Bazı sosyal medya kullanıcıları işi alaya alarak rektörün makam aracı isteğine destek olmak amacıyla organ satma fikrine bile değinerek yeter ki sen iste imalarıyla tepkilerini mizahi dille ortaya koymada çalışmışlar. Dedim ya gülünsün mü ağlansın mı bilemedim. Ama bildiğim ya da tahmin ettiğim kadarıyla rektör uzun süre dikkatleri üzerinden atamayacak. Çünkü sosyal medya yorumlara gören rektörün açıklaması vatandaşları daha da tepki sahibi yaptı. Yapılan tüm yorumlara karşı rektörden gelen açıklama ‘Sanki Ferrari, her rektörlükte olan bir otomobil bu’ diyerek otomobil için istediği koşulların abartıldığını savunmuş. 

Rektörden gelen açıklamadan sonra bakalım vatandaştan gelen yorumlar ne olacak.

Bu makam aracı olayını vatandaş mı rektör mü abartacak.

 İlerleyen günlerde göreceğiz hep birlikte.